Sümder başkanımızın SÜMDER olarak yaptıklarını anlattığı yazı

[aquahell]

Değerli meslektaşlarım,

Bildiğiniz
gibi bir üreden beri TBMM’nde “Veteriner Hizmetleri, Bitki Sağlığı, Gıda ve Yem Kanunu” tasarısı komisyonlarda görüşülmektedir. Eş zamanlı olarak da “Tarım ve Gıda Bakanlığı’nın Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Tasarısı” da
yine TBMM Tarım, Orman Köyişleri komisyonunda görüşülmektedir. SÜMDER olarak yetişebildiğimiz ölçülerde TBMM’nde yapılan bu toplantılara katılmaya çalıştık.

Mesleğimiz adına kazanımlar elde etme uğraşı içinde olduk. İzlenimlerimi sizlerle paylaşmak isterim;

• “Veteriner Hizmetleri, Bitki Sağlığı, Gıda ve Yem Kanunu” ile ilgili olarak yapılan görüşmelerde;
  
  
  
  • Kanun Taslağında ne yazık ki özellikle Veteriner Hekimler sofradaki peynirden, marketteki hijyene; sudaki balıktan, ahırdaki ineğe kadar her alanda sorumlu olurken, Su Ürünleri Mühendisleri ve Balıkçılık Teknolojisi Mühendisleri çok sıkışık bir alanda kendilerine yer buldular. Ne yazık ki isteklerimizin hemen hemen %90 - 95’i üst kadrodaki bürokratlar tarafından kabul edilmiyor.
    
  • Her zaman olduğu gibi Su Ürünleri Fakültelerinde çalışan akademisyenler (yani bizler) kanun taslağının oluşturulmasında ve mesleki kazanımların sağlanmasında yeterli katkıyı sağlamadılar. Acaba kaç akademisyen meslektaşım merak edip kanun taslağını inceledi??? TBMM’nin ilgili komisyonuna görüş ulaştırdı?? Bu konulara artık zaman ayırma zamanı gelmedi mi??? Mezunlarımızın hak ettiği yerlerde ve sayılarda çalışmaları için bir gram katkı da sizlerin yapması gerekmiyor mu?? Fakültelerde var olmamızın bir nedeni de mezunlarımız değilmidir???
    
  • Oysaki aldığımız bilgilere göre Veteriner Fakültesi, Zootekni Bölümü Öğretim üyeleri vs çok sayıda iletileri ilgili milletvekillerine ulaştırarak
    mezunları için daha fazla kazanım yoluna gittiler.
    
  • Bakanlığın ilgili teşkilatlarında çalışan mühendis meslektaşlarımız ellerinden geldiğince destek vermeye çalıştılar. Komisyonlarda bakanlık
    emeklisi bazı eski bürokratlar bile meslektaşlarımız için bir şeyler yapma uğraşı içinde oldular. Hepsine teşekkür ederken Kamuran Patrona hanıma özel teşekkür ederim.
    
  • Sektörde çalışan mühendis arkadaşlarımız hala aynı mantık ile işlerine devam ediyorlar. “Çok yoğunuz”, “çok yorgunuz”, “zamanımız yok” sözlerini hep tekrar ettiler. Aralarından iki kişi çıkarıp Ankara’da kalıcı hale getiremediler. Sektörde sadece 5-6 kişi ile temsil edilen Veteriner
    Hekimler 1000’den fazla kişi ile temsil edilen Su Ürünleri Mühendislerinden daha fazla hakka sahip olmalarını bile içlerine sindirebildiler. Oysaki ülkemizde 160 bin ton balık üretiminden bahsediyorsak bunu 5 - 6 kişilik Veteriner Hekim arkadaşlarımızın yapmadığını biliyoruz (Kuşkusuz katkı sağlayanlara selam olsun).
    
  • Bakanlık bürokratları her ülkede balık hastalıkları konusunun Veteriner Hekimlere verildiği konusunda ısrar etmektedirler. Oysa bu hakkın Norveç de biyolog’lara da verildiğini kanıtladık. Şimdi görüş değiştirerek Avrupa Birliği kartını kullanıyorlar. Bizde bu fakülteleri Avrupa Birliği ülkelerinin yeni kurmaya başladığını, ilk adımı aday ülkelerden Hırvatistan’ın dört yıl önce attığını, bu yılda aynı fakülteyi Çek
    Cumhuriyeti’nin kurdunu söylüyoruz. Ama yetkileri paylaşmamakta kararlılar. Çünkü bir tek ses, tek nefes olamıyoruz. 80-90 yıl önce kurulan Ziraat Fakülteleri haklarını, Gıda Mühendisleri ile, Su Ürünleri Mühendisleri ile vs, paylaşırken, Yine daha önceki yıllarda kurulan Makine Mühendisleri, Elektronik Mühendisleri haklarını Mekatronik Mühendisleri ile paylaşırken,
    yine eski yıllarda kurulan İnşaat Mühendisleri haklarını Çevre Mühendisleri ile paylaşırken, bir meslek grubu değil haklarını sahiplerine devir etmek yanına almak bile istemiyor!!! Anlamakta gerçekten güçlük çekiyoruz.
    Suçumuz 160 yıl önce kurulmamak mı???
    
  • “Tarım ve Gıda Bakanlığı’nın Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Tasarısı”nı siz meslektaşlarıma yaklaşık 2 ay önce göndermiştim. Yine ne yazık ki sadece Yrd. Doç. Dr. Nadir hocamız ve Arş. Gör. Özcan Gaygusuz arkadaşımızdan katkı geldi. Kanun taslağının en son halini size tekrar gönderiyorum. Umuyorum değerli zamanınızı ayırıp Su Ürünleri Genel Müdürlüğü’nün sorumluluk
    alanı ile ilgili eleştirilerinizi bizlere veya ilgili milletvekillerine ulaştırırmısınız?
    
  • Kuşkusuz “Su Ürünleri Genel Müdürlüğü” kurulurken buna en büyük katkıyı Su ürünleri Fakülteleri ve Balıkçılık Teknolojisi Mühendisliği Bölümlerinin vermesi gerekmektedir. Merak ediyorum acaba kaç fakültede bu genel müdürlüğün kapsamında mezunlarımızın daha fazla sorumluluk alması için fikir oluşturuluyor? Bu fikirler ilgili komisyonlarda çalışan milletvekillerine ulaştırılıyor? Taslakta da görüleceği üzere yine Su Ürünleri Genel Müdürlüğü içerisinde yer alması gereken birçok yetki diğer Genel Müdürlüklere verilmiş.
    
  • Taslak da Su ürünleri yazan her yer Su Ürünleri ve Balıkçılık olarak düzeltilmiş. Bu çok komik bir durum. Kardeş bölümümüz Balıkçılık Teknolojisi Mühendisi arkadaşlarımız çok sayıda mesajı ilgili milletvekillerine gönderere kismin Balıkçılık olmasını istemişlerdi ama gelinen noktadan artık nlarında mutsuz olduğunu biliyorum. Hiç “Su Ürünleri ve Balıkçılık” yan yana olur mu??
    
  • SÜMDER olarak her yere ulaşmaya çalışıyoruz. Örneğin Denizcilik Müsteşarlığı’nın denizlerin kirlenmesine dair tebliğinde Su Ürünleri Mühendisleri ve Balıkçılık Teknolojisi Mühendislerinin olmamasına anında tepki gösterdik.
    Müsteşarlıkla bir ay boyunca onlarca kez telefon konuşmaları yaptık.Zemini hazırladık. Dilekçeyi yazdık ve ODA’mız sadece o yazıyı antetli kağıda yapıştırarak Müsteşarlığa gönderdi. Rica ediyorum, konuyu tam öğrenmeden insanları kırmamaya çalışın.
    
  • SÜMDER ve ODA (ZMO)’mız ne yapıyor diye soran dostlarımız!!! Nemi yapıyoruz? Birçok sevgili meslektaşım evinde, dost toplantısında, yada kendi işinde çalışırken SÜMDER ve ZMO yöneticileri sizin haklarınızı korumak için sabahlara kadar
    gerekçe yazıyorlar, sabah da kalkıp toplantılarda bu görüşleri savunuyorlar. O kanun taslaklarının birçoğunda Su Ürünleri Mühendisi gördüğünüz bir çok satırda bürokrat meslektaşlarımız ile birlikte SÜMDER ve ZMO’nun büyük emeklerinin olduğunu biliyormuyuz?? Acaba kolay mı yazdırılıyor o isimler?? Her birimiz acaba ben de bir ZMO’yum, ben de bir SÜMDER’im diyebiliyor ve gereğini yerine getirebiliyormuyuz?
    
  • 07.04.2010 tarihindeTarım, Orman Köyişleri üst komisyonunda görüşülecek olan “Tarım ve Gıda Bakanlığı’nın Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Tasarısı” için TBMM’nde olacağız. Ekte gönderdiğim taslağı inceleyip görüşlerinizi en geç Pazartesi günü
    e-posta ortamında bana ulaştırırmısınız? Yapacağınız her katkı bizim için değerlidir.
    
  • Mesleğimizin hak ettiği yere geleceği inancı ile hepinize saygı ve sevgi ile selamlarım.
    
  
  

Meriç ALBAY

SÜMDER Başkanı


Kaynak:SÜMDER grubundan alıntıdır