AQUATICFORUM
AQUATICFORUM A HOŞGELDİNİZ.FORUMDAN DAHA ETKİN YARARLANMAK İÇİN LÜTFEN GİRİŞ YAPINIZ.
▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓
▓▓▓▓▓▒▒▒▒▒▒▒▒▒▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓
▓▓▓▓▒▒▒▒▒▓▓▓▓▓▓▓▓▒▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓ ▓▓▓▓▒▒▒▒▓▓▓▓▓▓▓▓▓▒▒▓▓▓▒▒▓▓▓▓▓▓
▓▓▓▒▒▒▒▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▒▒▒▒▒▒▓▓▓▓▓▓▓ ▓▓▓▒▒▒▒▓▓▓▓▓▓▓▓▒▒▒▒▒▒▒▓▓▓▓▓▓▓▓
▓▓▓▒▒▒▒▓▓▓▓▓▓▒▒▒▒▒▒▒▒▒▓▓▓▓▓▓▓▓ ▓▓▓▒▒▒▒▓▓▓▓▓▓▓▓▒▒▒▒▒▒▒▓▓▓▓▓▓▓▓
▓▓▓▒▒▒▒▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▒▒▒▒▒▒▓▓▓▓▓▓▓ ▓▓▓▓▒▒▒▒▓▓▓▓▓▓▓▓▓▒▒▓▓▓▒▒▓▓▓▓▓▓
▓▓▓▓▒▒▒▒▒▓▓▓▓▓▓▓▓▒▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓ ▓▓▓▓▓▒▒▒▒▒▒▒▒▒▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓
▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓

Join the forum, it's quick and easy

AQUATICFORUM
AQUATICFORUM A HOŞGELDİNİZ.FORUMDAN DAHA ETKİN YARARLANMAK İÇİN LÜTFEN GİRİŞ YAPINIZ.
▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓
▓▓▓▓▓▒▒▒▒▒▒▒▒▒▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓
▓▓▓▓▒▒▒▒▒▓▓▓▓▓▓▓▓▒▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓ ▓▓▓▓▒▒▒▒▓▓▓▓▓▓▓▓▓▒▒▓▓▓▒▒▓▓▓▓▓▓
▓▓▓▒▒▒▒▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▒▒▒▒▒▒▓▓▓▓▓▓▓ ▓▓▓▒▒▒▒▓▓▓▓▓▓▓▓▒▒▒▒▒▒▒▓▓▓▓▓▓▓▓
▓▓▓▒▒▒▒▓▓▓▓▓▓▒▒▒▒▒▒▒▒▒▓▓▓▓▓▓▓▓ ▓▓▓▒▒▒▒▓▓▓▓▓▓▓▓▒▒▒▒▒▒▒▓▓▓▓▓▓▓▓
▓▓▓▒▒▒▒▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▒▒▒▒▒▒▓▓▓▓▓▓▓ ▓▓▓▓▒▒▒▒▓▓▓▓▓▓▓▓▓▒▒▓▓▓▒▒▓▓▓▓▓▓
▓▓▓▓▒▒▒▒▒▓▓▓▓▓▓▓▓▒▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓ ▓▓▓▓▓▒▒▒▒▒▒▒▒▒▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓
▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓
AQUATICFORUM
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Dilimi değdirdiğim yere kalbim yetişir mi?

Aşağa gitmek

Dilimi değdirdiğim yere kalbim yetişir mi? Empty Dilimi değdirdiğim yere kalbim yetişir mi?

Mesaj tarafından vgokhan Paz Eyl. 13, 2009 8:52 am

Dilimi değdirdiğim yere kalbim yetişir mi?

Dilimi değdirdiğim yere kalbim yetişir mi? Default
Korkuyorum.
Dilim kolayca dolanıyor süslü kelimelere. Büyük laflar damağımın her
yanına yapışmış gibi. Dudağımdan sözler yâr yüzünden düşen yaşmak gibi
kayıveriyor göğe. Göğsünde taşıdığını bilmiyor gibi, içinde büyüttüğünü
tanımıyor gibi heceler. Ayrılık sözleri dilimden eksik olmuyor. Ölümü
sıkça anıyorum belki.
Hasret, hüzün, keder, sızı, sancı, ağrı,
ölüm, ayrılık, özlem birer kelime sadece... Dile dokunduğunda
acıtmıyor, kulağa vurduğunda can yakmıyor.

Bunlar sözler,
sadece sözler, sadece sözler. Ağzımda kolayca yankılanıyorlar. Bir çok
kulağa çarpıyorlar. Belki bir kaç kalbe de iniyor. Havada asılı duruyor
sesler. Harflerin zincirine tutunuyor sözler. Dört harf “ölüm ve sadece
iki hece. “Ölüm” derken, kelimenin tam ortasında dil damağa değiyor.
Bitirdiğinde dudak dudağa kavuşuyor. “Ölümmmm.. Buluşuyor dil ve damak.
Isınıyor dudaklar, kavuşuyor. Kolay ölüm... bu kadar kolay. Demesi
kolay.. Ya olması ölümün. Ya dudakları soğutması. Eşiğinde durmak son
nefesin nasıl bir tükenmişlik. Nice bir yangındır ömrün bir nefese daha
yetmemesi.. Ölümün kendisini ruhunla hecelediğin oldu mu? Ayrılığı
kıvrana kıvrana içtin mi hiç? Hasretin tam ortasında kala kalıp zamanın
kırık cam parçaları gibi gırtlağına battığını hissettin mi?

Korkuyorum.
Yalancı olmaktan korkuyorum. Dilimi değdirdiğim yerlere kalbimi
yetiştirememekten korkuyorum. Dudaklarıma vuran sözlerin tenimde iz
bırakmadan savrulması yalancı eder mi beni? Ya herşeyimi yitirmiş ve
geriye sadece sözlerim kalmışsa? Kuru sözler, boş sözler, süslü sözler,
içinde kalp olmayan kalp sözler...

Ölümün yüzüne yüzünü
değdiren ne çok yüzler oldu. Güldü mü ölüm onların yüzüne? Gözleri
ölümün gözleri olunca neyi gördüler? Hangi hasretler koşuştu
dudaklarına? Yarınlar var diye yarım kalmış işler, sonra söylerim diye
söylenememiş sözler, sırası değil diye gecikmiş sevmeler ölümün
eşiğinde kimbilir nasıl haykırdı? Ölüm anında susan dudak
söyleyeceklerinin hepsini söyleyememişti. Ölümün kollarında açık kalan
eller, sahip olunacakların hepsini bitirmiş miydi?

Sözleri yok
ölümün. Ne söylüyorsa gözleriyle söylüyor. Bir ölünün gözlerine yığıyor
tereddütlerin hepsini. Sessizce iniveren kirpiklerin ucuna savuruyor
geç kalmışlıkların hepsi. Sanki ruhunu dudakları arasındaki ince
çizgiye biriktirmiş gibi ölümler, hem hiç konuşmuyor hem hep konuşuyor.


Hayat gibi değil ölüm. Az konuşuyor. Heceleri sessiz. Sözleri
keskin. Benim gibi sözlere tutunma sevdası yok ölümün. Ömür boyu
suskun. Bir kez konuşur ve konuştuğunda en büyük sözünü söyler. Ne
kadar konuşsam ve yazsam, ancak ölümün sözünü ederim. Ölümün sözü,
ölümün kendisi değil. Bir beden ki, ölümün kırık hecesidir her daim.
Hücre hücre ölüme yazgılıdır içinde yürüdüğüm bu gövde. Zamanın her
“tik-tak”ı uzaklıkların sinsi habercisidir; çatlaklar açar aramızda,
içimizde.

Hayat, aslında hep ölümü anlatır dinleyene. Hayat
ölümle berbat olsun diye değildir bu. Ölümün eşiğinde yaşanan bir hayat
daha çok anlam arar kendine, daha çok heyecan bulur da o yüzden. Ölümü
bilirsen çerçeve çizersin kendine. Bildiğin, beklediğin bir son varsa,
hayatı som bir altın gibi işlemeye koyulursun. Ucunu açık sanırsan,
oyalanmaya durursun, hoyratça savurursun, oyuna dalarsın. Rüyanın rüya
olduğunu bile unutacak sahte bir uyanıklık içinde uyursun. Uyanamazsın.


Buraya yazıyorum: en güzel, en içten yazımı öldüğümde yazmış
olacağım.. En sahici nasihatimi, en umulmadık haykırışımı cenazem
söyleyecek sana. Hayata nokta koyduğumda yüreğine çelikten sözler
dikmiş olacağım. Çelikten sözler.. Ezsen de unutkanlığınla, kalbinin
odacıklarında bir yerde suskun bir tohum gibi patlamayı bekleyecek. Hiç
beklemediğin anda çiçekler açacak, buruk meyveler sunacak.

Sen
sus ey ölüm.Ben sana hece hece yaklaştıkça, sen bigâne kal. Ben
kelimelerle yoluna tuzak kurdukça, sen suskunlukların ardına kaç. Ben
ele avuca sığdırmaya çalıştıkça seni, sen perdeler ardına saklan. Sen
sus ki, bana söz söylemek kalsın.Yalan sözler. Kuru sözler. Ağız
dolusu. Dil bulaşığı. Yüreksiz sözler. Sözler kalsın.


Yalanı dilimden uzak eyle Rabbim!
vgokhan
vgokhan
SUPER MODERATÖR
SUPER MODERATÖR

Kadın
Mesaj Sayısı : 7173
Nerden : aquaticforum
Reputation : 94
Points : 7895
Kayıt tarihi : 23/01/08

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Sayfa başına dön

- Similar topics

 
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz