AQUATICFORUM
AQUATICFORUM A HOŞGELDİNİZ.FORUMDAN DAHA ETKİN YARARLANMAK İÇİN LÜTFEN GİRİŞ YAPINIZ.
▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓
▓▓▓▓▓▒▒▒▒▒▒▒▒▒▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓
▓▓▓▓▒▒▒▒▒▓▓▓▓▓▓▓▓▒▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓ ▓▓▓▓▒▒▒▒▓▓▓▓▓▓▓▓▓▒▒▓▓▓▒▒▓▓▓▓▓▓
▓▓▓▒▒▒▒▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▒▒▒▒▒▒▓▓▓▓▓▓▓ ▓▓▓▒▒▒▒▓▓▓▓▓▓▓▓▒▒▒▒▒▒▒▓▓▓▓▓▓▓▓
▓▓▓▒▒▒▒▓▓▓▓▓▓▒▒▒▒▒▒▒▒▒▓▓▓▓▓▓▓▓ ▓▓▓▒▒▒▒▓▓▓▓▓▓▓▓▒▒▒▒▒▒▒▓▓▓▓▓▓▓▓
▓▓▓▒▒▒▒▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▒▒▒▒▒▒▓▓▓▓▓▓▓ ▓▓▓▓▒▒▒▒▓▓▓▓▓▓▓▓▓▒▒▓▓▓▒▒▓▓▓▓▓▓
▓▓▓▓▒▒▒▒▒▓▓▓▓▓▓▓▓▒▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓ ▓▓▓▓▓▒▒▒▒▒▒▒▒▒▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓
▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓

Join the forum, it's quick and easy

AQUATICFORUM
AQUATICFORUM A HOŞGELDİNİZ.FORUMDAN DAHA ETKİN YARARLANMAK İÇİN LÜTFEN GİRİŞ YAPINIZ.
▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓
▓▓▓▓▓▒▒▒▒▒▒▒▒▒▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓
▓▓▓▓▒▒▒▒▒▓▓▓▓▓▓▓▓▒▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓ ▓▓▓▓▒▒▒▒▓▓▓▓▓▓▓▓▓▒▒▓▓▓▒▒▓▓▓▓▓▓
▓▓▓▒▒▒▒▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▒▒▒▒▒▒▓▓▓▓▓▓▓ ▓▓▓▒▒▒▒▓▓▓▓▓▓▓▓▒▒▒▒▒▒▒▓▓▓▓▓▓▓▓
▓▓▓▒▒▒▒▓▓▓▓▓▓▒▒▒▒▒▒▒▒▒▓▓▓▓▓▓▓▓ ▓▓▓▒▒▒▒▓▓▓▓▓▓▓▓▒▒▒▒▒▒▒▓▓▓▓▓▓▓▓
▓▓▓▒▒▒▒▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▒▒▒▒▒▒▓▓▓▓▓▓▓ ▓▓▓▓▒▒▒▒▓▓▓▓▓▓▓▓▓▒▒▓▓▓▒▒▓▓▓▓▓▓
▓▓▓▓▒▒▒▒▒▓▓▓▓▓▓▓▓▒▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓ ▓▓▓▓▓▒▒▒▒▒▒▒▒▒▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓
▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓
AQUATICFORUM
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Varmı Şeftali Çiçeklerinden Güzel Meyve Çiçeği?

Aşağa gitmek

Varmı Şeftali Çiçeklerinden Güzel Meyve Çiçeği? Empty Varmı Şeftali Çiçeklerinden Güzel Meyve Çiçeği?

Mesaj tarafından vgokhan Perş. Eyl. 03, 2009 7:14 pm

Varmı Şeftali Çiçeklerinden Güzel Meyve Çiçeği?









Varmı Şeftali Çiçeklerinden Güzel Meyve Çiçeği? Deflowercopyfc2
Şeftali Çiçekleri
O ağacı uzaktan ilk kez gördüğümde bile ilgimi çekmişti, ama akşamın
karanlığında insan her şeyi göremiyor. Hele bir de arada uzaklık varsa.
Üstelik çevrede ona benzeyen bir yığın başka ağacın ortasındaydı. Yine
de meraka kapılmıştım. Anlamak için biraz yakınına geldiğimde serseri
bir rüzgarla savrulan dallarının çiçek tomurcuklarıyla bezenmiş
olduğunu gördüm. Hatta kimileri şimdiden açmış, çevreye tatlı kokular
saçmaya bile başlamışlardı.

Aslında
bunda bir terslik olmaması gerekirdi ama henüz kış bitmemişti ki.
Denizden esen rüzgar hala kar kokuyordu. Nasıl olmuştu da böylesine
narin bir ağaç kendini bu kadar erkenden böylesi güzel tomurcuklarla
donatacak gücü bulmuştu.



Varmı Şeftali Çiçeklerinden Güzel Meyve Çiçeği? 32copyze4


Üstelik de üzerinde durduğu yer kayalık, tuhaf bir yerdi. Başka ağaçların
diplerindeki toprağı kabartan, uzun süre yağmur yağmazsa onlara su
taşıyan özenli, sevecen ellerden ya da zararlı otları ayıklayan,
taşları temizleyen titiz bir bahçıvandan tek bir iz bile yoktu
köklerini daldırdığı minik toprak parçasında. Durduğu yerin tek
özelliği güneşe ve rüzgarlara açık küçük bir çıkıntı olmasıydı.
Dallarını gökyüzüne dimdik değil de kıvrıla büküle uzatmasından
rüzgarla o güne kadar ne oyunlar oynamış olduğu belliydi.
Akşam karanlığında gördüğüm bu narin ağacı "yaşamın güzellikleri"
çekmeceme yerleştirip üzerinde daha fazla kafa yormadan kendi
uğraşlarıma dönmüştüm. Ama izleyen günlerde ayaklarım beni sık sık
deniz kıyısında, ağacı gördüğüm o güzel koruya götürür oldu. Tazecik
fidanlar, güngörmüş ağaçlar, ağaçlara sarılan sarmaşıkların baharda
yapraklarla donanmayı bekleyen incecik dalları arasında gezmeyi sever
olmuştum. Rüzgarın uğultusuna karışan martı çığlıklarını, kıyıya vuran
dalgaları dinlemeyi, baharda yapraklarla donanacak olan dalların
rüzgarla sağa sola savruluşunu seyretmeyi seviyordum. Hatta çok bilmiş
kargaların ortalığı velveleye vermek ister gibi çalımla dolaşmalarını
ve bağırıp çağırmalarını bile neredeyse sevgiyle izliyordum. O
korulukta kendimi her nasılsa sürüsünden ayrı düşmüş, sıcak diyarlara
göç edemeyince kışı atlatmak için kendine kuytu bir yer bulmuş bir
göçmen kuş gibi hissediyordum. Hani şu baharı kanatlarında taşıyan
kırlangıçlar gibi filan.
Hele de o erken çiçek açan ağacı daha
yakından inceledikçe bu duygum daha da güçlendi. Gerçekten de
kanatlarımda baharı bir an önce getirmeyi istiyordum çünkü, ama bunu
niye istediğimi daha sonra söyleyeceğim.
Ağaç her geçen gün
yeni çiçekler açmayı sürdürüyordu. Üzerinde öyle çok tomurcuğu vardı ki
yeni çiçeklere yer açmak ister gibi eskilerini toprağa döküyor ya da
alıp götürsün, kime isterse versin diye rüzgarın ellerine bırakıyordu.
Yanlış anlamayın, elbette korudaki tek ağaç o değildi. Erken çiçek
açmış tek ağaç da o değildi üstelik. Ama biz ne tür yakıştırmalar
yaparsak yapalım kuşların özel bir estetik duygularının olduğunu
sanmıyorum. Onları ağaçlara çeken şey yalnızca çiçeklerin ışıltısı ve
tatlı kokuları değildir. Onlar bir de arkadan gelecek olan meyvelerin
peşindedir. Ben de pek bir benimsediğim kırlangıçlığımla elbette bu
korudan karnımı doyurmaya hiç itiraz etmezdim. Bütün ağaçlar güzeldir,
hele de ilkbaharda bir başka güzel olurlar. Çoğunun yazın kuşların
karnını şöyle böyle doyuracak meyveleri de vardır. Ama korkuluklarla ve
çitlerle korunmuş bir meyve bahçesinde değil de kendiliğinden büyüyüp
gelişmiş bir korunun ucunda yazın üzerine dolacak sulu şeftalilerin
müjdesini veren bir ağaçla karşılaşmak her kırlangıcın başına gelmez.
Eğer ben bir kırlangıçsam bu çiçekli ağacın da bir şeftali ağacı
olduğuna adım gibi emindim. Yine de kafamı kurcalayan sorular vardı. Bu
yaban korusunda kim çıkıp da bu ağacı aşılamıştı örneğin? Aslında üzümü
yeyip bağını sormama tutumunu benimsemiş bir ulusun çocuğu olarak böyle
şeyleri sorgulamaya pek de meraklı sayılmam. Ama mevsim hala kış
olduğundan benim şeftalilerin olmasına zaman vardı. Ben de obur bir
kırlangıç olduğum için yalnızca çiçekler ve tatlı kokularla yetinmek
istemiyordum. Beklerken de o beklediğim meyvelere zarar verebilecek
şeyleri düşünüp endişeleniyordum, merakım ondandı.
Önce ağacın
dibindeki toprağı incelemekle başladım. Gerçekten bakımsızdı, taşlar,
yaban otları ve dikenlerle kaplıydı. Ama ağaç bundan pek zarar görmüşe
benzemiyordu. Tersine kuruyup toprağa karışan yaban otlarını ve
dikenleri kendine besin yapmıştı belli ki. Ama asıl besin kaynağının
yalnızca bunlar olmadığını görünce daha da sevindim. Köklerini üzerinde
büyüdüğü kayalıkların arasından çok ama çok derinlere daldırmış,
oralarda bulduğu bitek topraklarda yeryüzünün daha genç olduğu
günlerden bu yana biriken sonsuz bir besin kaynağına uzanmıştı. İçinde
taşıyıp güneş ve rüzgarla karıştırarak çiçek olarak çevresine döktüğü
güzellik buralardan geliyordu. Bunları da görünce beklediğim şeftaliler
gözüme bir kat daha iştah açıcı görünmeye başladılar. Tam şöyle
içlerine gagamı daldırdığımda tatları ve kokularıyla beni büyüleyecek
türden şeftaliler belirdi kafamda.
Ağaç yeni çiçekler açmakta
öylesine ileri gitmişti ki artık uzaktan geçenlerin bile dikkatini
çekmeye başlamıştı. Ve o da elbette bu güzelliğinin farkındaydı.
Denizden esen rüzgarla dallarını hafifçe sallayıp çiçeklerinden bir
kaçını havaya savuruşunda utangaç bir gurur seziliyordu. Ama denizden
esen rüzgar bir yandan da benim içni bir endişe kaynağıydı. Daha kış
bitmemişti. Her an hava soğuyabilir, geceleri ayaz çıkabilir, belki kar
bile yağabilirdi. Öyle bir şey olursa güzel şeftalilerin habercisi olan
çiçekleri de zor günler bekliyor demekti. İşte asıl o zaman istedim bir
kırlangıç olmayı ve kanatlarımda baharı getirmeyi. Baharı getireyim ki
arkasından seslerinde kızgın güneşten damlalar taşıyan ağustos
böcekleri öterken ben de şu mis kokulu şeftalileri görebileyim.
Kırlangıç kanatlarım baharı birazcık daha erken getirebilirse hava
ayaza dönüp erkenden çiçek açan bu ağaca zarar veremeyecekti. Sonra
aklıma meyve bahçelerinde yaptıkları gibi ağacı sarıp sarmalayarak
çıkabilecek soğuklardan korumak geldi. Ama bunu düşünür düşünmez vaz
geçtim. Doğa işini bilirdi. Eğer o bakımsız toprakta bu ağacın
büyümesine izin veriyorsa, köklerini derinlere daldırıp yüzyılların
birikimiyle beslenmesi için yol gösteriyorsa elbette bir bildiği vardı.
Bilirim, erken çiçek açan ağaçların bir çoğu daha meyve vermeden
çiçekleri kavrulur gider. Ama bir de meyve verirlerse bu meyvelerde
yalnızca ilkbahar güneşinin tatlılığı ve yaz güneşinin sıcaklığından
daha fazla bir şeyler vardır. Onlar kışı da tanımış meyvelerdir.
Tatları daha bir kalıcı, daha bir doyurucu olur. Öyleyse eğer bu ağacın
çiçeklerinin karlı ve soğuk rüzgarlarla karşılaşması gerekiyorsa
karışmak bana düşmezdi.
Yine de endişem geçmemişti, ta ki
gözlerim ağacın dikenler ve yaban otları arasından yükselen narin
gövdesine takılıncaya kadar. Gördüklerimin anlamını düşününce kendi
endişem gözüme gülünç gözüktü. Karşımda bir mevsimlik ömrü olan güzel
bir papatya veya kır çiçeği yoktu ki. Derinlere daldırdığı kökleriyle
topraktan aldıklarını gökyüzüne uzanan dallarının ucunda güneş ışığıyla
birleştirip çiçek yapan köprüyü kormuştu bir kez karşımdaki ağaç.
Erkenden açan çiçekleri belki onları bekleyen ayaza dayanamazdı bu yıl,
ama bunun bir önemi yoktu. Artık biliyordum, yıllar, yıllar boyu ne
zaman deniz kıyısındaki küçük çıkıntının üzerine baksam her baharda
orada çiçekler görecektim, ve eğer o yıl işler iyi gittiyse yazın beni
güzelim şeftaliler bekleyecekti dallarda. Çünkü bu ağaç işin en önemli
bölümünü atlatmış toprağın derinleriyle güneş arasındaki bağlantıyı
kurmuştu. Kar fırtınaları, soğuk kışlar, bir yudum suya hasret kalacağı
kurak yazlar vardı belki önünde. Belki değil kesinlikle bunlar da vardı
ve iyiki de vardı. Çünkü bunlar da başka her şey gibi kendi izlerini
bırakarak, meyvelerinin tadını biraz daha zenginleştirerek çekip
gideceklerdi. Ama bir baltayla kesilmedikçe ya da üzerine bir yıldırım
düşmedikçe ağaç sapasağlam yerinde kalacaktı.
Üzerine bir
yıldırım düşmesi tehlikesi vardı elbette. Ne kadar yükseklere çıkarırsa
kafasını bu olasılık da o ölçüde artıyordu. Sonuçta yıldırımın da bir
yerlere düşmesi gerek, öyle değil mi? Buna karşı kimsenin elinden bir
şey gelmez, ağacın bile. Ama eğer yazgısında bir oduncunun baltasına
yakalanmak varsa eminim böylesi bir şeftali ağacı bir şöminede çıtır
çıtır yanmayı ve çevresine son bir kez ısı ve ışık saçmayı bir
mobilyacının eline düşüp şık bir çay sehpasına dönüştürülmeye yeğlerdi.

Varmı Şeftali Çiçeklerinden Güzel Meyve Çiçeği? Flower31copysi5

Varmı Şeftali Çiçeklerinden Güzel Meyve Çiçeği? 11825584196dc084064copyio4
KAYNAK:BİTKİ HASTANESİ
vgokhan
vgokhan
SUPER MODERATÖR
SUPER MODERATÖR

Kadın
Mesaj Sayısı : 7173
Nerden : aquaticforum
Reputation : 94
Points : 7895
Kayıt tarihi : 23/01/08

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Sayfa başına dön

- Similar topics

 
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz