»» IŞINLAMA GERÇEK OLDU
1 sayfadaki 1 sayfası
»» IŞINLAMA GERÇEK OLDU
Avustralyalı bilim adamları bir ilke imza atarak, ilk kez bir ışık demetini, bir yerden başka bir yere "ışınlamayı" başardı.
Işınlama deneyi Avustralya Ulusal Üniversitesi'nde başarıyla gerçekleştirildi.
Bilim dünyasında bu durum tarihi bir gelişme olarak nitelendirilirken, katı maddelerin ya da insanların ışınlanabilmesinin ise hala uzak bir ihtimal olduğu hatırlatılıyor. Uzay Yolu dizisini izleyenlerin yakından tanıdığı "ışınlanmayı" gerçeğe dönüştürmek yıllardır pek çok bilim adamının hayaliydi. Bu yolda bugüne kadar en önemli adım Avustralya Ulusal Üniversitesi'nde atıldı.
Henüz atomların, katı maddelerin ya da insanların ışınlanması uzak bir ihtimal ancak, bilimadamları bir lazer ışınını ışınlamayı başardı. Bilim adamları, bu süreçte, önce lazer ışınını parçalarına ayırdı, hatta bir anlamda yok etti ve yok edilen ışınla ilgili bazı hesaplamalar yaptı. Daha sonra bu işlemin yapıldığı yerin hemen bir metre ötesinde, yok edilen ışının hesaplamaları kullanılarak, aynı ışın yeniden oluşturuldu. Yani yok edilen ışın demetinin aynısı, hemen bir metre ötesine ışınlanmış oldu. Bunun büyük bir bilimsel gelişme olduğunu belirten bilimadamları, insanın bu şekilde ışınlanmasının ise şu an için imkansız olduğunu belirtiyor.
Işınlanacak maddenin tamamen parçalarına ayrılması gerektiğinden ve insan vücudundaki atomlar fazla olduğundan "ışınlanma" insanlar için hep bir hayal olarak kalacak gibi görünüyor.
[ 21.02.2005 Tarihinde Yayinladi..]
Işınlama deneyi Avustralya Ulusal Üniversitesi'nde başarıyla gerçekleştirildi.
Bilim dünyasında bu durum tarihi bir gelişme olarak nitelendirilirken, katı maddelerin ya da insanların ışınlanabilmesinin ise hala uzak bir ihtimal olduğu hatırlatılıyor. Uzay Yolu dizisini izleyenlerin yakından tanıdığı "ışınlanmayı" gerçeğe dönüştürmek yıllardır pek çok bilim adamının hayaliydi. Bu yolda bugüne kadar en önemli adım Avustralya Ulusal Üniversitesi'nde atıldı.
Henüz atomların, katı maddelerin ya da insanların ışınlanması uzak bir ihtimal ancak, bilimadamları bir lazer ışınını ışınlamayı başardı. Bilim adamları, bu süreçte, önce lazer ışınını parçalarına ayırdı, hatta bir anlamda yok etti ve yok edilen ışınla ilgili bazı hesaplamalar yaptı. Daha sonra bu işlemin yapıldığı yerin hemen bir metre ötesinde, yok edilen ışının hesaplamaları kullanılarak, aynı ışın yeniden oluşturuldu. Yani yok edilen ışın demetinin aynısı, hemen bir metre ötesine ışınlanmış oldu. Bunun büyük bir bilimsel gelişme olduğunu belirten bilimadamları, insanın bu şekilde ışınlanmasının ise şu an için imkansız olduğunu belirtiyor.
Işınlanacak maddenin tamamen parçalarına ayrılması gerektiğinden ve insan vücudundaki atomlar fazla olduğundan "ışınlanma" insanlar için hep bir hayal olarak kalacak gibi görünüyor.
[ 21.02.2005 Tarihinde Yayinladi..]
Geri: »» IŞINLAMA GERÇEK OLDU
ABD’den National Institute of Standards and Technology öğretim üyesi David J. Wineland ve Avusturya’dan Innsbruck Üniversitesi’nden Rainer Blatt başkanlığındaki ekibin çalışması, atomların fiziksel özelliklerinin birbirleri arasında alışverişini sağlıyor.
Çalışma üzerine Nature dergisinde bir makale yayımlayan Dr. Wineland, aktarımın şimdilik sadece 1 milimetre’den küçük bir mesafe içinde yapılabildiğini, ancak gelecekte daha uzun mesafeler arasında da aktarım yapılabileceğini belirtti.
EŞLENEN ATOMLAR ÖZDEŞLEŞİYOR
Dr. Wineland ‘Kuantum aktarımı’ çalışmasını beril atomları arasında gerçekleştirdi. Avusturyalı ekip ise, aynı işlem için kalsiyum atomu kullandı. Her iki çalışmada da, bir atomun içinde bulundurduğu kuantum özellikleri diğer eş-atoma aktarıldı.
EİNSTEİN’I ‘KORKUTAN’ YÖNTEM
Bilim adamları, laboratuvar ortamında atomları birbirleri ile ‘entaglement’ denen, Albert Einstein’ın el yazmalarında “korkutucu” diye tarif ettiği, bir yöntemle eşliyorlar. Bu eşlemenin doğası gereği, bir atomun edindiği özelliği, ya da tam tersini, eş-atomu da otomatikman üstleniyor. Özelliklerin iletimi için, eş-atomlar arasındaki mesafe önem taşımıyor. Atomlar teorik olarak kilometrelerce uzakta olasalar dahi, özelliklerini ‘Kuantum aktarımı’ ile değiş tokuş edebiliyorlar.
Işınlama süresi sadece milisaniyelerle ifade ediliyor
Çalışma üzerine Nature dergisinde bir makale yayımlayan Dr. Wineland, aktarımın şimdilik sadece 1 milimetre’den küçük bir mesafe içinde yapılabildiğini, ancak gelecekte daha uzun mesafeler arasında da aktarım yapılabileceğini belirtti.
EŞLENEN ATOMLAR ÖZDEŞLEŞİYOR
Dr. Wineland ‘Kuantum aktarımı’ çalışmasını beril atomları arasında gerçekleştirdi. Avusturyalı ekip ise, aynı işlem için kalsiyum atomu kullandı. Her iki çalışmada da, bir atomun içinde bulundurduğu kuantum özellikleri diğer eş-atoma aktarıldı.
EİNSTEİN’I ‘KORKUTAN’ YÖNTEM
Bilim adamları, laboratuvar ortamında atomları birbirleri ile ‘entaglement’ denen, Albert Einstein’ın el yazmalarında “korkutucu” diye tarif ettiği, bir yöntemle eşliyorlar. Bu eşlemenin doğası gereği, bir atomun edindiği özelliği, ya da tam tersini, eş-atomu da otomatikman üstleniyor. Özelliklerin iletimi için, eş-atomlar arasındaki mesafe önem taşımıyor. Atomlar teorik olarak kilometrelerce uzakta olasalar dahi, özelliklerini ‘Kuantum aktarımı’ ile değiş tokuş edebiliyorlar.
Işınlama süresi sadece milisaniyelerle ifade ediliyor
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz