SU ÜRÜNLERİ FAKÜLTELERİNİN GELDİĞİ NOKTA

tarafından **aquahell** Çarş. Ocak 11, 2017 11:46 am

Türkiye’de akademik ortamdaki balıkçılık eğitiminin evrimi objektif olarak incelediğinde yaşanılan gelişmelerin hiç te normal olmadığı hemen dikkat çekmektedir. Balıkçılık eğitiminin başladığı, geliştiği yer İstanbul Darülfünunu, akabinde 1933 yılındaki Üniversite Reformundan sonra İstanbul Üniversitesi Fen Fakültesi (İÜFF) bünyesindeki Zooloji Bölümüdür. Bu bölüm bünyesinde 1951 yılında Baltalimanı’nda faaliyete geçirilen Hidrobiyoloji Araştırma Enstitüsü aracılığıyla ilkin tüm denizlerimiz ve iç sularımızdaki sucul canlıların döküm çalışmaları ağırlık kazanmış; ikinci aşamada balıkçılık biyolojisinin ilgi alanına giren konularda araştırmalarda bulunulmuş ve üçüncü aşamada ise sucul ortamlardaki kirlilik konularındaki faaliyetler olmuştur. Tüm bu konulardaki öncülük hep İÜFF bünyesindeki II. Zooloji Enstitüsü yürütücülüğünde sürdürülmüştür. Diğer taraftan akvakültür uygulamalarının temelini atmış, 1958-1961 yılları arasında Türkiye’de ilk defa yapay dölleme yöntemi uygulanarak Abant Gölü’nde alabalık yetiştiriciliği yapılmıştır. 1970 yılında ise iç sularla ilgili olarak Sapanca’daki eğitim ve üretim tesislerini, akabinde 1971 yılında Gökçeada’da Deniz Araştırmaları Birimi tesislerini faaliyete geçirmiştir. Haliyle Türkiye’deki balıkçılık ile ilgili eğitim, araştırma ve uygulama İÜFF bünyesindeki Zooloji Bölümü tarafından gerçekleştirilmekteydi.

Kamu kuruluşları ile akademik çevrelerde balıkçılık biyolojisi, deniz bilimi, göl bilimi ve çevre sorunları ile ilgili çalışmalar balıkçılık biyologları ve kimya ekolü kökenliler tarafından gerçekleştiriliyordu. Temelde işin doğrusu da buydu.

DEVAMI: gelbalder.org