AQUATICFORUM
AQUATICFORUM A HOŞGELDİNİZ.FORUMDAN DAHA ETKİN YARARLANMAK İÇİN LÜTFEN GİRİŞ YAPINIZ.
▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓
▓▓▓▓▓▒▒▒▒▒▒▒▒▒▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓
▓▓▓▓▒▒▒▒▒▓▓▓▓▓▓▓▓▒▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓ ▓▓▓▓▒▒▒▒▓▓▓▓▓▓▓▓▓▒▒▓▓▓▒▒▓▓▓▓▓▓
▓▓▓▒▒▒▒▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▒▒▒▒▒▒▓▓▓▓▓▓▓ ▓▓▓▒▒▒▒▓▓▓▓▓▓▓▓▒▒▒▒▒▒▒▓▓▓▓▓▓▓▓
▓▓▓▒▒▒▒▓▓▓▓▓▓▒▒▒▒▒▒▒▒▒▓▓▓▓▓▓▓▓ ▓▓▓▒▒▒▒▓▓▓▓▓▓▓▓▒▒▒▒▒▒▒▓▓▓▓▓▓▓▓
▓▓▓▒▒▒▒▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▒▒▒▒▒▒▓▓▓▓▓▓▓ ▓▓▓▓▒▒▒▒▓▓▓▓▓▓▓▓▓▒▒▓▓▓▒▒▓▓▓▓▓▓
▓▓▓▓▒▒▒▒▒▓▓▓▓▓▓▓▓▒▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓ ▓▓▓▓▓▒▒▒▒▒▒▒▒▒▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓
▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓

Join the forum, it's quick and easy

AQUATICFORUM
AQUATICFORUM A HOŞGELDİNİZ.FORUMDAN DAHA ETKİN YARARLANMAK İÇİN LÜTFEN GİRİŞ YAPINIZ.
▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓
▓▓▓▓▓▒▒▒▒▒▒▒▒▒▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓
▓▓▓▓▒▒▒▒▒▓▓▓▓▓▓▓▓▒▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓ ▓▓▓▓▒▒▒▒▓▓▓▓▓▓▓▓▓▒▒▓▓▓▒▒▓▓▓▓▓▓
▓▓▓▒▒▒▒▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▒▒▒▒▒▒▓▓▓▓▓▓▓ ▓▓▓▒▒▒▒▓▓▓▓▓▓▓▓▒▒▒▒▒▒▒▓▓▓▓▓▓▓▓
▓▓▓▒▒▒▒▓▓▓▓▓▓▒▒▒▒▒▒▒▒▒▓▓▓▓▓▓▓▓ ▓▓▓▒▒▒▒▓▓▓▓▓▓▓▓▒▒▒▒▒▒▒▓▓▓▓▓▓▓▓
▓▓▓▒▒▒▒▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▒▒▒▒▒▒▓▓▓▓▓▓▓ ▓▓▓▓▒▒▒▒▓▓▓▓▓▓▓▓▓▒▒▓▓▓▒▒▓▓▓▓▓▓
▓▓▓▓▒▒▒▒▒▓▓▓▓▓▓▓▓▒▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓ ▓▓▓▓▓▒▒▒▒▒▒▒▒▒▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓
▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓
AQUATICFORUM
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Mükemmel Aşkı Ararken

Aşağa gitmek

Mükemmel Aşkı Ararken Empty Mükemmel Aşkı Ararken

Mesaj tarafından vgokhan Ptsi Kas. 02, 2009 10:20 am

Mükemmel Aşkı Ararken Mukemmelask.widec
İster güzel, ister çirkin; ister zengin ister fakir olsun mükemmel
erkek ve kadını bekleyen insanların çağındayız. Birçoğu başarıyı
yakalamış iyi donanımlı insanlar. Ancak özel hayatlarında bir türlü
aradıklarını bulamadıkları için mutsuzlar.



Dr. Oya Bozkurt
Ruh ve Sinir Hastalıkları Uzmanı
İster güzel, ister çirkin; ister zengin ister
fakir olsun mükemmel erkek ve kadını bekleyen insanların çağındayız.
Birçoğu başarıyı yakalamış iyi donanımlı insanlar. Ancak özel
hayatlarında bir türlü aradıklarını bulamadıkları için mutsuzlar.
Mükemmel ilişkiyi aramamız belki de çocukluğumuzda hepimizin dinleyerek
büyüdüğü mutlu sonla biten masal kahramanlarının belleğimizdeki keyifli
imgelemlerinde yatmaktadır.
Erich
Fromm sevmek ve sevilmek bir sanat mıdır? öyleyse eğer bilgi ve çabaya
gereksinimi vardır…yoksa kaderin bir lütfu mudur…derken ünlü Alman
filozof Schophenhauer kadar olmasa da biraz karamsar bir tablo
çizmektedir. Sanırım onun bu söylemi, daha çok ikinci önermeye inanan
ve umarsızca romantik aşkı arayan tembel öğrencilerini uyandırma çabası
gibi görünmektedir. Çoğumuz hem çok sevmek, hem çok sevilmek gibi
duygularımızın en haz verici olanını yaşamak isterken, mutlu
cinsellikler ve tabiî ki mutlu çocuklara sahip bir aile özlemi
içindeyiz. Bize güven verecek, toplumsal kimliğimizi ve toplumun
onayını almanın rahatlığı içinde içimizdeki beni yaşatacağımız
sığınaksal sevgi limanları arayışındayız.
Gerçekten
de neden aradığımızı bulamıyoruz? Bunun nedenlerini kendimizde ve
sosyal değişimde aramalıyız. Freud’un üzerinde önemle durduğu, insanın
doğası gereği sahip olduğu dürtülerden biri olan yaşamsal yani cinsel
dürtülerimizi düşünelim. Cinsel dürtülerimizle yaşamı korumaya ve
sürdürmeye yöneliriz ve nesne arayışları içine gireriz. Aşkını
(nesnesini) arayan insan ya ana babası gibi birini ya da kendine
benzeyen ya da hep sahip olmayı istediği özelliklere sahip kendince
mükemmel birini seçme peşindedir. Günümüzde sanki ikinci seçim daha ön
planda gibi görünüyor. Mükemmel eş güzel, zengin, eğitimli, zeki,
anlayışlı, sadık vb özelliklere sahiptir. Her ne kadar kaçınılmaz bilgi
ve iletişim bombardımanlarının fantastik uzanımlarıyla yumuşatılmış
olsa da modern masallardaki gibi bütün bu özelliklerin bir kişide
toplanması pek de mümkün görünmemektedir.

Acaba değişen ihtiyaçlarımız mı aşka erişme
amaçlarımızı etkilemektedir? Maslov’un ihtiyaçlar listesinin
sonlarındaki estetik beklentimiz, asıl ihtiyaçlarımızın doyumlarına
daha rahat ulaşabilmemiz (kredi kartları, internet, estetik
operasyonlar vb) nedeniyle daha ön sıralara yerleşmeye başlamıştır.
Yani eskiden temel ihtiyaçlarımızı karşılayabilmek için çalışırken,
şimdi bunun ötesinde tatile gidebilmek, apartmanda değil de sitede
oturabilmek, çocuğumuzu mutlaka okul öncesi eğitime gönderebilmek, daha
konforlu bir araba alabilmek gibi lüks sayılabilecek isteklerimiz için
daha çok çalışmak zorundayız. Aslında modernleşmeyle doğal olarak
gelişen bu sürecin aşırı hızına ayak uydurmaktaki zorlanmadır
yaşananlar. Görücü usulü evlenen ana baba modellerinden öte lise
aşkları ilkokul dönemlerine inmiş, pastanelerdeki ilk buluşmalar çok
gerilerde kalmıştır. Bir tuşla ulaşabildiğimiz sanal yakınlaşmalar
kafamızı iyice karıştırmıştır. Zevkler ve hazlar arttıkça bunlara karşı
duyarlılığımız da azalmaya başlamıştır. Bir yandan tam doyuma ulaşmak
için sürekli kendini geliştirme çabasında olan diğer yandan kendisine
bunları verebileceğine inanmak istediğinin peşinden koşan ve asla
anlatılanlardaki gibi olanı bulamayan ve bir ilişkiden diğerine
sürüklenen ve duyarsızlaşan insanlar oluyoruz.
İnsanoğlunun
kendi genlerini geleceğe taşımak ve genetik özelliklerinin kuşaklar
boyu yaşatma arzusu kaçınılmazdır. Bir tüp bebek akımının hatta sperm
bankalarının sektör haline gelmesine bakılırsa bu konudaki ısrarımız
daha da artmaktadır. Ancak genetik mirasçılarımızı korumak ve güvenli
bir şekilde sevdiklerimizle yaşayabilmemiz biraz zorlaşmıştır. Bu
noktada yeniden mutlu aile tablolarımızın kahramanlarına sığınmak
zorunda kalırız. Bize bunu vermesini umut ettiğimiz insanlar da; erkek
için annesi gibi bir kadın, kadın içinse en az 30 yıl önce tanışık
olduğu babası gibi biridir. Sonuç olarak; klasik aile özlemimizi de
bize sunabilecek insanı ararken, mükemmel insan imajlarına kapılıp
etikete olan özlemimize yaptığımız yatırımların altındaki salt insanla
karşılaşmaktan ürker olduk.
Diğer
yandan popüler kültür endüstrisi etkinliğini sürdürebilmek için talep
yaratmak zorundadır. Aşkı arayışımız; sadece üreme ihtiyaçlarımızın
giderilmesi ve ideallerimize ulaşma istencimizle kalmayıp, kendimizi
gerçekleştirmek ve hiç de kolay elde edemediğimiz özgür cinselliğimiz
için meşru bir toplumsal onam konumuna getirilmiştir. Modernliği ve
popüler kültürü anlamlandırmamızın bir yolu olduğu gibi, ötekilerle bir
arada yaşamanın özgül bir yolunu sağlamıştır. Bu haliyle aşk evlendiren
televizyon programları, özgür kızın cep telefonlu mesaj reklamları,
bayramsı kutlanan sevgililer günle gibi yeni ticari kazanımların iyi
bir sermayesi konumuna gelmiştir. Başka insanların davranışlarını
gözlemleme, pekiştirme ve ceza uygulamaları ve taklit aracılığıyla
toplumsal davranışlarımızın şekillendiğini biliyoruz. Kendilik bilgisi
dahil tüm bilgiyi kültürün tanımlarına göre kodlayıp ve organize
ederken gerçek aşkın satın alınabileceği ya da olmazsa olmaz
ihtiyaçlarımızdan biri gibi algılanması tüketilmesini de
kolaylaştırmıştır. Sonuç
olarak, tüketime dayalı ihtiyaç karşılama arayışında olan modern insan,
artık kaderin klasik aşk çarkına takılmayacak kadar ne istediğini bilen
ancak kendi arzu treninin hızını ayarlamakta oldukça zorlanan bir
konumdadır. Bir yandan geleneksel özünü sarıp sarmalayıp saklayacak
zırhlarla savaş meydanlarına çıkarken diğer yandan zırhların altındaki
hala çocuksu olanı sarmalayacak gerçek tenlerin ve ruhların özlemi
içindedir.

Saygılarımla,
Dr. Oya Bozkurt
document.write("");
document.write("oyabozkurt2000"+"@"+"yahoo.com");
oyabozkurt2000@yahoo.com



vgokhan
vgokhan
SUPER MODERATÖR
SUPER MODERATÖR

Kadın
Mesaj Sayısı : 7173
Nerden : aquaticforum
Reputation : 94
Points : 7895
Kayıt tarihi : 23/01/08

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Sayfa başına dön

- Similar topics

 
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz