HAMALIN DUASI
1 sayfadaki 1 sayfası
HAMALIN DUASI
HAMALIN DUASI
Rızkını sırtında ağır yük taşıyarak kazanan hamalın biri namazlarında dâima:
— Yâ Rabbi, bana ne
vereceksen hayırlısını ver, bir ekmek de
olsa hayırlısından ihsan eyle,
diye dua ediyormuş.
Adamın hep aynı duayı tekrarlaması, yanındakilerin dikkatini
çekmiş. Nihayet biri, bir
gün sormadan edememiş:
— Kardeşim, sen her namazdan
sonra duada:
"
Yâ Rabbi, bana ne
vereceksen hayırlısını ver, bir ekmek de
olsa yine hayırlısından ihsan
eyle" diye yalvarıyorsun. Ekmeğin hayırsızı da mı olur ki?
Hamal
cevap vermiş:
— Birader, benim başıma geleni bir bilsen
sen de aynı
duayı tekrarlamaktan
kendini alamazsın. Yanındakiler iyice
meraklanmışlar:
— Neymiş başına gelen, anlat da
biz de duyalım. Hamal, bakın, başıma ne geldi, diyerek
başlamış anlatmaya:
— Ben ekmeğini sırtındaki ağır yüklerin altında inleyerek
kazanan bir insanım. Bir gün yine bir yokuş yukarı sırtımda ağır yükle çıkarken fena halde
yorulduğumdan sırtımdaki yükü yere indirdim. Alnımdan damlayan
terleri silerken içimden bir feryat
koptu, dedim ki: "Hey yâ
Rabbi, yediğim ekmeği bana ne kadar da
zor veriyorsun. Ne olur, bu bir ekmeği şöyle oturduğum yerden kazanmayı ihsan eylesen de, böyle kan ter içinde kalma-sam.
Tam
bu dua ağzımdan çıkar çıkmaz, birden karşımda iki kişinin sille tokat dövüştüklerini gördüm. Dayanamadım, aralarına girip ayırırken birinden yediğim bir yumrukla yüzüm kan revan içinde kaldı, işte o sırada gelen polisler,
beni de kavgacılardan biri
zannederek doğruca hapse attılar. Mahkemeye çıkıncaya kadar yattığım hapiste her gün bana ekmek
veriliyordu. Sırtüstü yattığım yerde ayağıma gelen bu ekmeği sıkıntı ve üzüntüden yi-yemiyordum.
Kendi kendime diyordum ki, işte
ne sırtında yük taşıyorsun, ne de alnından öyle soğuk terler akıyor. Sana oturduğun yerde bedavadan
gelen ekmek. Zevkle yesen ya.. Ne var ki, dısarda çalışarak alın teriyle kazandığım o ekmek, hapiste
ayağıma gelen bu bedava
ekmekten çok daha huzur verici
ve lezzetliydi. O zaman anladım
ki, ben yanlış dua etmişim. Oturduğum yerden bir ekmek
ver demişim, ama hayırlısından ver dememişim. İşte o günden bu yana dualarımda isteğimi değiştirdim. Rabbimden
zahmetli de olsa hayırlısını, huzurlusunu
vermesini niyaz ediyorum.
Rızkını sırtında ağır yük taşıyarak kazanan hamalın biri namazlarında dâima:
— Yâ Rabbi, bana ne
vereceksen hayırlısını ver, bir ekmek de
olsa hayırlısından ihsan eyle,
diye dua ediyormuş.
Adamın hep aynı duayı tekrarlaması, yanındakilerin dikkatini
çekmiş. Nihayet biri, bir
gün sormadan edememiş:
— Kardeşim, sen her namazdan
sonra duada:
"
Yâ Rabbi, bana ne
vereceksen hayırlısını ver, bir ekmek de
olsa yine hayırlısından ihsan
eyle" diye yalvarıyorsun. Ekmeğin hayırsızı da mı olur ki?
Hamal
cevap vermiş:
— Birader, benim başıma geleni bir bilsen
sen de aynı
duayı tekrarlamaktan
kendini alamazsın. Yanındakiler iyice
meraklanmışlar:
— Neymiş başına gelen, anlat da
biz de duyalım. Hamal, bakın, başıma ne geldi, diyerek
başlamış anlatmaya:
— Ben ekmeğini sırtındaki ağır yüklerin altında inleyerek
kazanan bir insanım. Bir gün yine bir yokuş yukarı sırtımda ağır yükle çıkarken fena halde
yorulduğumdan sırtımdaki yükü yere indirdim. Alnımdan damlayan
terleri silerken içimden bir feryat
koptu, dedim ki: "Hey yâ
Rabbi, yediğim ekmeği bana ne kadar da
zor veriyorsun. Ne olur, bu bir ekmeği şöyle oturduğum yerden kazanmayı ihsan eylesen de, böyle kan ter içinde kalma-sam.
Tam
bu dua ağzımdan çıkar çıkmaz, birden karşımda iki kişinin sille tokat dövüştüklerini gördüm. Dayanamadım, aralarına girip ayırırken birinden yediğim bir yumrukla yüzüm kan revan içinde kaldı, işte o sırada gelen polisler,
beni de kavgacılardan biri
zannederek doğruca hapse attılar. Mahkemeye çıkıncaya kadar yattığım hapiste her gün bana ekmek
veriliyordu. Sırtüstü yattığım yerde ayağıma gelen bu ekmeği sıkıntı ve üzüntüden yi-yemiyordum.
Kendi kendime diyordum ki, işte
ne sırtında yük taşıyorsun, ne de alnından öyle soğuk terler akıyor. Sana oturduğun yerde bedavadan
gelen ekmek. Zevkle yesen ya.. Ne var ki, dısarda çalışarak alın teriyle kazandığım o ekmek, hapiste
ayağıma gelen bu bedava
ekmekten çok daha huzur verici
ve lezzetliydi. O zaman anladım
ki, ben yanlış dua etmişim. Oturduğum yerden bir ekmek
ver demişim, ama hayırlısından ver dememişim. İşte o günden bu yana dualarımda isteğimi değiştirdim. Rabbimden
zahmetli de olsa hayırlısını, huzurlusunu
vermesini niyaz ediyorum.
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz