AQUATICFORUM
AQUATICFORUM A HOŞGELDİNİZ.FORUMDAN DAHA ETKİN YARARLANMAK İÇİN LÜTFEN GİRİŞ YAPINIZ.
▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓
▓▓▓▓▓▒▒▒▒▒▒▒▒▒▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓
▓▓▓▓▒▒▒▒▒▓▓▓▓▓▓▓▓▒▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓ ▓▓▓▓▒▒▒▒▓▓▓▓▓▓▓▓▓▒▒▓▓▓▒▒▓▓▓▓▓▓
▓▓▓▒▒▒▒▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▒▒▒▒▒▒▓▓▓▓▓▓▓ ▓▓▓▒▒▒▒▓▓▓▓▓▓▓▓▒▒▒▒▒▒▒▓▓▓▓▓▓▓▓
▓▓▓▒▒▒▒▓▓▓▓▓▓▒▒▒▒▒▒▒▒▒▓▓▓▓▓▓▓▓ ▓▓▓▒▒▒▒▓▓▓▓▓▓▓▓▒▒▒▒▒▒▒▓▓▓▓▓▓▓▓
▓▓▓▒▒▒▒▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▒▒▒▒▒▒▓▓▓▓▓▓▓ ▓▓▓▓▒▒▒▒▓▓▓▓▓▓▓▓▓▒▒▓▓▓▒▒▓▓▓▓▓▓
▓▓▓▓▒▒▒▒▒▓▓▓▓▓▓▓▓▒▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓ ▓▓▓▓▓▒▒▒▒▒▒▒▒▒▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓
▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓

Join the forum, it's quick and easy

AQUATICFORUM
AQUATICFORUM A HOŞGELDİNİZ.FORUMDAN DAHA ETKİN YARARLANMAK İÇİN LÜTFEN GİRİŞ YAPINIZ.
▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓
▓▓▓▓▓▒▒▒▒▒▒▒▒▒▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓
▓▓▓▓▒▒▒▒▒▓▓▓▓▓▓▓▓▒▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓ ▓▓▓▓▒▒▒▒▓▓▓▓▓▓▓▓▓▒▒▓▓▓▒▒▓▓▓▓▓▓
▓▓▓▒▒▒▒▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▒▒▒▒▒▒▓▓▓▓▓▓▓ ▓▓▓▒▒▒▒▓▓▓▓▓▓▓▓▒▒▒▒▒▒▒▓▓▓▓▓▓▓▓
▓▓▓▒▒▒▒▓▓▓▓▓▓▒▒▒▒▒▒▒▒▒▓▓▓▓▓▓▓▓ ▓▓▓▒▒▒▒▓▓▓▓▓▓▓▓▒▒▒▒▒▒▒▓▓▓▓▓▓▓▓
▓▓▓▒▒▒▒▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▒▒▒▒▒▒▓▓▓▓▓▓▓ ▓▓▓▓▒▒▒▒▓▓▓▓▓▓▓▓▓▒▒▓▓▓▒▒▓▓▓▓▓▓
▓▓▓▓▒▒▒▒▒▓▓▓▓▓▓▓▓▒▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓ ▓▓▓▓▓▒▒▒▒▒▒▒▒▒▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓
▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓
AQUATICFORUM
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Yalan Söyleyen Kişiyi Anlamak..

Aşağa gitmek

Yalan Söyleyen Kişiyi Anlamak.. Empty Yalan Söyleyen Kişiyi Anlamak..

Mesaj tarafından vgokhan Ptsi Haz. 23, 2008 4:05 pm

Yalan Çeşitleri

İnsanların birbirlerine söyledikleri yalanları dört grupta değerlendirmek mümkündür.

Birinci
grupta kişinin söylediği yalanın, karşısındaki tarafından bilindiği
fakat karşı çıkılmadığı ortak-yalanlar vardır. Kendisine yapılan akşam
yemeği önerisinden hoşnut kalmayan hanım, daveti yapan kişiye "işim var
veya "başkasına sözüm var" der. Bunu söylerken karşısındakinin
söylediği yalanı anladığını bilir. Ancak iki taraf için de durumun bu
şekilde algılanması uygundur. Daveti yapan kişi, konuyu mazeret yönünde
geliştirebilir ve şehir hayatında herkesin programının kaçınılmaz
olarak çok yüklü olduğunu söyler. Bu şekildeki ortak-yalanlar
insanların gündelik hayatlarında önemli bir yer tutar.


İkinci
grupta yer alan yalanlar, doğrusu ortaya konamayacağı için karşı
çıkılmayan yalanlardır. Buna örnek eşi kendisini terk eden birinin bir
kokteyl partide mutlu bir görüntü sergilemesidir. Bu kişi beraberliğini
bitirmekten ötürü çok mutlu olduğunu ifade eder ve dinleyenler bunun
doğru olmadığını bilirler. Ancak buna kimse karşı çıkamaz. Bu kişi gece
boyunca izlenecek olursa, söyledikleriyle iç dünyası arasındaki
çelişkiyi ortaya koyacak birçok açık verebilir. Ancak bu yalanın ortaya
çıkması kimseye yarar sağlamayacağı için, kimse konunun üzerine gitmez.


Üçüncü
grupta profesyonel yalancıların söyledikleri. yalanlar bulunur. Burada
"profesyonel yalancı" tanımı "mesleği gereği yalan söylemek zorunda
olan" anlamında kullanılmaktadır. Diplomatlar, politikacılar,
avukatlar, reklamcılar, halkla ilişkiler şirketlerinin temsilcileri,
falcılar, sihirbazlar, eski eşya satıcıları (antikacılar) için yalan
bir hayat biçimidir. Bu kimseler, karşılarındaki kişilere konuyla
ilgili olarak sadece onların hoşlarına gidecek olanları söylemekte çok
ustadırlar.Bu kimseler yalan söyleme becerilerini öylesine geliştirip
parlatırlar ki, insanlar bu yalanları duymak için can atarlar, teşvik
ederler ve bundan mutluluk duyarlar. Bu grupta yer alanlar yalan
işaretlerinin çok azını gösterirler.

Dördüncü grupta ise, işi
yalan söylemek olmayan sıradan insanların söyledikleri ve kendilerine
yarar sağlayan küçük veya büyük yalanlar gelir. Bunlar fark edildiği
zaman "yalan" diye adlandırılan adi yalanlardır. Kitapta daha önce yer
verdiğimiz önemli bir gerçeği burada bir kere daha hatırlatalım: "İnsan
ağzıyla yalan söyleyebilir ancak bedeniyle asla". Bu sebeple
söylediğinde dürüst olmayan birinin, davranışlarıyla sözlerinin doğru
olmadığı konusunda bazı ipuçlarıyla kendisini ele vermesi
kaçınılmazdır.





Yalan İşaretleri


Yalan
söylerken insanların davranışlarında gözlenen farklılıklar çok sayıda
araştırmaya konu olmuştur. Bu araştırmalardan çıkan sonuçlar şöyle
özetlenebilir:
- Yalan söyleyen kişilerin elleriyle yaptıkları
jestler azalmaktadır. Normal olarak el jestleri ifadeyi güçlendirmek
amacıyla yapılır. Kişi büyük çoğunlukla konuşulan kelimelerin anlamını
artırmak için yaptığı el hareketlerinin farkında değildir. İnsan
konuşurken elini salladığını bilir ancak ellerinin gerçekte ne
yaptığını bilmez. Ellerinin bir şeyler yaptığını bilmek, ancak ne
yaptığını tam olarak bilmemek kişiyi şüpheye düşürür ve böylece ellerin
hareketleri azalır. Belki de insan içinde yaşadığı çelişkiden ötürü
ellerinin kendisini ele vereceğinden çekinir ve ellerini ya cebine
sokar, ya üzerine oturur veya bir eliyle diğerini tutar. Bu kendi
kendine temas zor zamanda anne elinin tutulması yerine geçerek, iç
gerginliği de hafifletir.

- Yalan söyleyen kişinin elini
yüzüne götürme ve yüz çevresine değdirme sayısı artmaktadır. Bir
konuşma sırasında insan elini arada sırada yüzüne götürür. Ancak
kişinin samimi olmadığı bir görüşme sırasında bu jestin sayısında çok
büyük ölçüde artış görülmektedir. Elin yüze gitmesi sırasında yapılan
hareketler çeneyi tutmak, dudaklara bastırmak, ağzı örtmek, burna
değmek, yanağı ovuşturmak, gözün altını kaşımak, kulak memesini çekmek
ve saçla oynamaktır. Bir yalan sırasında bütün bu jestlerin sayısında
artış görülmekle beraber ağzı örtmek ve burna değmek jestlerinde adeta
patlama olur. İnsan yalan söylerken neden ağzını kapatır? Bunu tahmin
etmek çok zor değildir. İnsan ağzından çıkacak kelimeleri tutmak ve
yaptığını örtmek ihtiyacındadır. Elin ağzı örtmesi çeşitli biçimlerde
olur. Parmaklar dudakların üzerinde trampet çalabilir, işaret parmağı
üst dudak üzerinde durabilir veya el ağzın hemen yanında durabilir.
Çocuklar yalan söylerken elleriyle ağızlarını kapatırlar. Hiç şüphesiz
yetişkinler için elin ağza gitmesi, kişinin yalan söylediği konusunda
tek belirleyici hareket değildir. Kişi söylediği konusunda tereddüt
içindeyse, hata yapmaktan korkuyorsa, zaman kazanmak istiyorsa da eli
ağız çevresinde olabilir. Bu sebeple elin burna gitmesi, ağzı örtmesine
kıyasla daha gelişmiş, ince ve soyutlanmış bir harekettir. Ağızı
örtmeye gelen el, hemen yukarda bulunan burna uzanır ve böylece daha
sembolik ve stilize bir hareket yapılmış olur. Yalan söyleyen veya
ağzından çıkanlar konusunda yeterince samimi olmayan bir insanın elinin
burnuna gitmesinin en önemli sebebi fizyolojiktir. Çünkü yalan
söylediği sırada bir iç gerginlik yaşayan insanın bedeninde birçok
fizyolojik değişiklik olur. Kan basıncının yükselmesi, kalp vurum
sayısının artması, ter bezi faaliyetlerinin artması gibi yalan
söylerken kaydedilen fizyolojik değişikliklerin yanı sıra burunda bir
kaşınma duygusu yaşanır. Coldoni nin ünlü masalında yalan söyleyen
Pinokyo nun burnunun büyümesi sebepsiz değildir. Yazar son derece
önemli bir gerçeği yakalamış ve abartarak çocuk literatürüne
geçirmiştir.

- Yalan söyleyen bir insamn konuşurken beden
hareketlerinde bir artış olmaktadır. Yalan söylendiği zaman duyulan
rahatsızlık ve huzursuzluk, özellikle otururken kişinin durumunda
değişiklik yapmasına, oturduğu koltukta öne-arkaya veya sağa-sola
hareket ederek, pozisyon değiştirmesine sebep olmaktadır. Bu pozisyon
değişikliğinin ardında büyük bir ihtimalle "Keşke başka bir yerde
olsaydım" duygusu yatmaktadır. Oturur durumda artan beden hareketleri
televizyondaki açık oturum, panel veya sohbet türü programlarda sık sık
görülmektedir. Özellikle "Kırmızı Koltuk" programında birçok konuk
kendilerini güç durumda bırakan sorularda koltuğun sınırlarını zorlayan
hareketler ve koltuk üzerinde mini gezintiler yapmaktadır.

-
Yalan söyleyen bir kişinin el jestleri azalırken, el sallama hareketi
artmaktadır. Belki de böylece kişi elini silkme biçiminde hafif hafif
sallayarak, sözleriyle ilgili sorumluluğun kendisine ait olmadığını
anlatmak istemektedir.

- Yalan söyleyen bir insanın yüz
ifadesi büyük çoğunlukla normale çok yakındır. Bu alanda uzmanlaşmadan,
bir kişinin mimiklerine bakarak yalan söylediğini anlamak çok güçtür.
Yüz ifadesinde yalanı ele veren en önemli ipucu, kişinin gözlerini sık
sık konuştuğu kişiden kaçırmasıdır.

Bu araştırmalardan elde
edilen bilgileri mutlak doğrular olarak değil, geçerIiliği
tekrarlanmasına ve izlediği sıraya bağlı -her şeyden önemlisi- kişinin
içinde bulunduğu bağlamın değerlendirilmesiyle anlam kazanan bir
anahtar olarak kabul etmek gerekir. Yukarıda sıralanan özelliklerin
varlığı kişinin yalan söylediğini değil, yalan söyleme ihtimalinin
olduğunu gösterir. Bu araştırmaları sınamak için çalışmalar yapan başka
araştırmacılar, yukarda sıralanan davranışların yalan veya
samimiyetsizliği ortaya çıkartmak için kulIanılacak anahtarın kendisi
değil, ancak bir parçası olduğunu söylemektedirler. Örneğin, bir
konuşma sırasında birdenbire büyük bir suçlamayla karşılaşmamız
durumunda, bocalamamız, birçok kere elimizi yüzümüze götürmemiz,
oturduğumuz yerde huzursuzluğumuzu yansıtan hareketler yapmamız
mümkündür. Bu durumda suçlamaları yerinde, savunmalarımızı da gerçek
dıŞl olarak mı kabul etmek gerekir? Benzer şekilde iş için mülakata
çağrılan bir kişi, kendisine sorulan sorularla bunaldığı zaman elini
birçok defa yüzüne götürebilir ve oturduğu yerde huzursuzluk işaretleri
gösterebilir. Bütün bunların, adayın vereceği bilgilerin nasıl
değerlendirileceğini bilememesinden ve hata yapmak endişesinden
kaynaklanmaSi da muhtemeldir.Sıralanan sebeplerden ötürü bu işaretleri
yalan söylemenin aşikar delilleri olarak değil, beynimizin içindeki
düşünceler ve gerçek duygularla, dış dünyaya yansıyan ifadelerin bir
çelişkisi olarak kabul etmek daha yerinde olur. Bu çelişki gerçek bir
yalan olabileceği gibi, samimiyetsizlik, tereddüt veya şüphe de
olabilir.
vgokhan
vgokhan
SUPER MODERATÖR
SUPER MODERATÖR

Kadın
Mesaj Sayısı : 7173
Nerden : aquaticforum
Reputation : 94
Points : 7895
Kayıt tarihi : 23/01/08

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Sayfa başına dön

- Similar topics

 
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz