AQUATICFORUM
AQUATICFORUM A HOŞGELDİNİZ.FORUMDAN DAHA ETKİN YARARLANMAK İÇİN LÜTFEN GİRİŞ YAPINIZ.
▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓
▓▓▓▓▓▒▒▒▒▒▒▒▒▒▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓
▓▓▓▓▒▒▒▒▒▓▓▓▓▓▓▓▓▒▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓ ▓▓▓▓▒▒▒▒▓▓▓▓▓▓▓▓▓▒▒▓▓▓▒▒▓▓▓▓▓▓
▓▓▓▒▒▒▒▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▒▒▒▒▒▒▓▓▓▓▓▓▓ ▓▓▓▒▒▒▒▓▓▓▓▓▓▓▓▒▒▒▒▒▒▒▓▓▓▓▓▓▓▓
▓▓▓▒▒▒▒▓▓▓▓▓▓▒▒▒▒▒▒▒▒▒▓▓▓▓▓▓▓▓ ▓▓▓▒▒▒▒▓▓▓▓▓▓▓▓▒▒▒▒▒▒▒▓▓▓▓▓▓▓▓
▓▓▓▒▒▒▒▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▒▒▒▒▒▒▓▓▓▓▓▓▓ ▓▓▓▓▒▒▒▒▓▓▓▓▓▓▓▓▓▒▒▓▓▓▒▒▓▓▓▓▓▓
▓▓▓▓▒▒▒▒▒▓▓▓▓▓▓▓▓▒▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓ ▓▓▓▓▓▒▒▒▒▒▒▒▒▒▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓
▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓

Join the forum, it's quick and easy

AQUATICFORUM
AQUATICFORUM A HOŞGELDİNİZ.FORUMDAN DAHA ETKİN YARARLANMAK İÇİN LÜTFEN GİRİŞ YAPINIZ.
▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓
▓▓▓▓▓▒▒▒▒▒▒▒▒▒▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓
▓▓▓▓▒▒▒▒▒▓▓▓▓▓▓▓▓▒▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓ ▓▓▓▓▒▒▒▒▓▓▓▓▓▓▓▓▓▒▒▓▓▓▒▒▓▓▓▓▓▓
▓▓▓▒▒▒▒▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▒▒▒▒▒▒▓▓▓▓▓▓▓ ▓▓▓▒▒▒▒▓▓▓▓▓▓▓▓▒▒▒▒▒▒▒▓▓▓▓▓▓▓▓
▓▓▓▒▒▒▒▓▓▓▓▓▓▒▒▒▒▒▒▒▒▒▓▓▓▓▓▓▓▓ ▓▓▓▒▒▒▒▓▓▓▓▓▓▓▓▒▒▒▒▒▒▒▓▓▓▓▓▓▓▓
▓▓▓▒▒▒▒▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▒▒▒▒▒▒▓▓▓▓▓▓▓ ▓▓▓▓▒▒▒▒▓▓▓▓▓▓▓▓▓▒▒▓▓▓▒▒▓▓▓▓▓▓
▓▓▓▓▒▒▒▒▒▓▓▓▓▓▓▓▓▒▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓ ▓▓▓▓▓▒▒▒▒▒▒▒▒▒▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓
▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓
AQUATICFORUM
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Solucan Gübresi: Gerçekten mucize mi?

Aşağa gitmek

Solucan Gübresi: Gerçekten mucize mi? Empty Solucan Gübresi: Gerçekten mucize mi?

Mesaj tarafından aquahell Cuma Ocak 04, 2019 5:42 pm


Solucan Gübresi: Gerçekten mucize mi? 49397718_1682922645142271_1198596536179621888_n.jpg?_nc_cat=110&_nc_eui2=AeFVHz6GH79MCWZkQVkMY4UXr0RNw9K1cgM3w5ho2s4VjnzZboSUZH0iafLNMmDgMbZ3wij9Slb4h6XbTu6bsCc7vIehLLAZRXvfok5TDyb4gg&_nc_ht=scontent-cdg2-1

ZORUNLU BİR AÇIKLAMA
Yazıya başlamadan önce, konuya tarafsız yaklaşmaya çalıştığımı, solucan gübresini ‘muhteşem’ bir ürün olarak değerlendirenler ve onların iddialarına karşı ortaya koyulan bilimsel araştırmaları mümkün olduğunca tarafsız vermeye çalışacağım. ‘Vermeye çalışacağım’ diyorum çünkü, solucan gübresi Türkiye’de ilk ortaya çıktığı dönemlerden beri mesafeli yaklaştım, hele ‘Türk tarımını kurtaracak’ yegane ürün olduğunu iddia edenlerle, ‘üretimde müthiş işler ortaya koyuyor’ iddialarını savunanları, iddialarını ispata davet ettim, bugüne kadar karşı dönüş olmadı.
Öncelikle şunun altını çizeyim: Üretimde ‘müthiş’ diyebileceğiniz hiç bir ürün yoktur, bütün kullanacağınız ürünler (kendiniz dahi yapsanız) eksik kalan yönleriyle, aslında belki de kimyasal dediğiniz ürünlerden çok da toprağa, çevreye, ürünlerinize ve dolayısıyla sizlere zararları vardır. Hele ‘organik ilaç’ denilenlerin toprağa ve ürünlere verdiği zararlar sayılamayacak kadar çoktur ama bu başka bir yazının konusu olsun…
SOLUCAN GÜBRESİ EFSANESİ – 1 -
Bir çokları, solucan ve solucan gübresini, Charles Darwin’in solucanlar üzerine yaptığı çalışmaları derlediği kitabından öğrendiğimizi sanırken, oysa ki Antik Mısır’da ‘solucan gübresi’ tarımda kullanılıyordu. Darwin, çalışmasında 39 tür solucanı incelemiş, bunların davranışları üzerine bazı çıkarımlar yapmıştır. Bu çıkarımlardan biri, solucanlar organik maddeleri yiyerek, bir nevi gübre ortaya çıkarttıkları üzerinedir. Yine aynı çalışmada, solucan mide sıvasının, humit asitle benzerlik gösterdiğini saptamıştır. Bunlar aslında, çok temel konuların araştırmaları olmuştur. Çünkü; gübre yapıyor ama içerik nedir? Bu gübrenin zararları var mıdır, varsa nelerdir? Bu gübreyi yapmak için ne tür kimyasallar kullanıyor, sindirim sistemlerinde nasıl bir dönüşüm sağlıyorlar? Zararlı mikropları nasıl kullanıyor ve sonuçta gübrede bulunuyor mu? Solucanlar zatüre ve cüzzam mikropları üretiyor mu? Sera gazı salınımı yapan solucanları kullanırken acaba çevreye zarar veriyor muyuz? Topraktaki zararlı mikroorganizmaları yok ettiği iddiaları gerçeği yansıtıyor mu yoksa durum tam tersi mi? Bazı bitki hastalıklarının patojenlerini gübresine geçiriyor mu? gibi soruları araştırma dışı bırakmıştır. Doğaldır, o tarihlerde bunların cevabını bırakın sorularıyla bile karşılaşmak mümkün değildi ama dünya tarihi boyunca solucanlarla araştırma yapan sadece Charles Darwin değildi!
UNUTMAYALIM! TİCARİ BİR METADIR
Şu an kompost solucanı ve solucan gübresi pazarlayanların hepsinin referans aldığı bir yazı vardır, yazı aynı olmasına rağmen, yazarlarının farklı isimlerle takdim edildiği görülüyor. Ben beş tanesini okudum, yazı aynı ancak hepsinde farklı rakamlar veriliyor. Bu bile insanı, konuya temkimli yaklaştırıyor ama çok da üzerinde durulacak bir konu değildir, sadece algı yaratmaya çalışılan reklam yazılarından öteye gidememişler.
Yine ticari reklam yazılarının hiç birinde, yukarıda sorduğum sorulara cevap bulmak mümkün değil… Mesela topraktaki zararlı mikroorganizmaları yok ettiği iddiaları gerçekten doğru mu? Yoksa bambaşka bir sorunla mı karşılaşıyoruz.
SÜSLÜ BİR KAMPANYAYA DÖNÜŞTÜ
Son dönemlerde ‘altın fırsat’ olarak karşımıza çıkan ve özellikle iki bayanın bu konudaki başarı öyküleriyle süslenen, geniş bir reklam kampanyasını görmeyen yoktur. Aklıma hemen şunlar geliyor nedense: Hani bir süre önce Altın Çilek furyası vardı, köylü üreticilere fidanları satılmış, ürünleri çok büyük paralar karşılığında alınacağına dair teminatlar bile verilmişti. Koca bir balon olduğu sonradan ortaya çıktı, fidanlar garibim köylülerin elinde kaldı. Yine bir ara egzotik meyve furyası çıkmıştı; papayadan, ejder meyvesine, yıldız meyvesinden, boynuzlu kavuna kadar... Pazarda büyük paralar karşılığında satışlarına şahit olmuş, yeni bir yatırım alanı arayan, malesef ve yine köylü üreticiler bunların fide, fidan ve tohumlarını satın almıştı. Sonuç ne oldu?
Solucan gübresi tam olarak böyle demiyorum ama, ciddi bir pazar oluşturmak ve solucandan, gübresine, kompost kutusundan, kompost çayı üretim kutularına kadar geniş bir yelpazeye yayılmaya başlayan ticari bir alan açılmaya çalışıldığı aşikar. Faydalıysa olmalı mı? Tabiki evet... Ama gerçekler, süslenen reklam spotlarının arkasından bize el mi sallıyor? Devam edelim görelim...
*******
İddiaları ve bilimsel verileri bir masaya yatıralım ancak önce solucanların dünyasına girelim, sonrasında gübresiyle ilgili iddialar üzerinde duralım.
BU SOLUCAN NEDİR ARKADAŞ?
Solucanlar 9 bin türe sahipken, bunların sadece kaç tanesi toprak solucanı olarak geçtiği bilimsel verilerde bile farklılık gösteriyor. Bir bilimsel kaynakta 3 bin türü toprakta yaşadığı belirtilirken, başka bir bilimsel veride 6 binin üzerinde toprakta yaşayan solucan olduğunu belirtiyor. Bilimsel kafalar, sayı konusunda bile karışık… Kafaların karışık olması konusu, Kırmızı Kaliforniya Solucanları konusunda da karşımıza çıkıyor. Ticari olarak satış yapanlar; Kırmızı Kaliforniya Solucanı satarken, bir kısım satıcı ‘Eisenia fetida’ bir kısım satıcı ‘Eisenia andrei’ olarak satar. Aslında ikisi de ayrı solucan türüdür.
Bizi ilgilendiren solucan türleri 3 ana gruba ayrılır;
• Çöp solucanları (Epigeic) , toprağın üst katmanlarında yaşar. Organik maddeler ve çözülmekte olan bitki örtüsüyle beslenirler. Örneğin: Kırmızı Kaliforniya solucanı (Eisenia andrei), Dendrobaena subrubicundus, Eisenia eiseni, Lumbricus rubellus, Dendrobaena veneta, Dendrodrilus rubidus, Drawida nepalensis, Perionyx excavatus, Eudrilus eugeniae, Polypheretima elongata ve Eisenia fetida… Bunlardan Eisenia fetida, Dendrobaena veneta, Dendrodrilus rubidus ve Lumbricus rubellus doğal ortamda ülkemiz topraklarında da kaydedilmiş türler.
• Sığ toprak solucanları (Endogeic), orta boyludur. Bunlar toprağın içine (dikeyine ve yatayına) daha derin oyuklar oluştururlar. Toprak ve organik madde karışımından beslenirler.
• Derin tünel kazıcı solucanlar (Anecic), oldukça büyük boylu olan bu solucanlar dikey kazılmış oyuklarda yaşarlar, geceleri toprağın yüzeyine çıkarak organik maddelerle beslenirler ve geri dönerler.
Başka bir bakış açısıyla da baktığımızda, iki solucan grubu olduğunu söyleyebiliriz :
• Kazıcı solucanlar (sığ toprak solucanları ve derin tünel kazıcı), bunlar toprakta oyuklar oluştururlar. Bu solucanlar vermikompost sistemi için uygun değildir. Rolleri daha çok toprağı havalandırmak, sulamak ve yapılandırmakla sınırlıdır.
• Toprağın yüzey katmanlarında yaşayan çöp solucanları: Çözülümüne yardımcı oldukları organik maddelerin içinde çoğalırlar. Kazıcı solucanlardan daha az yaşar ve daha çabuk çoğalırlar.
Avrupa’da ve ılıman ülkelerde solucanlı kompost kutusu sistemi için üç tür solucan kullanılmaktadır. Bu solucanlar iştahları ve hızla çoğalıyor oluşları açısından tercih edilmektedirler. Bunlar; Eisenia foetida, Eisenia andrei ve Eisenia hortensis’dir.
GÜBRESİ NİYE BU KADAR DEĞERLİ
Solucanlar aslında organik maddeleri yaşamak için yerler, ancak diğer bütün hayvanlar gibi, organik maddeler içinde yer alan ve bitki besini olarak kullanılacak maddeleri de dışkılar. Yani temel de bir inekten, bir keçiden veya tavuktan farklı bir işlem yapmaz. Ancak, bu gübreyi değerli kıldığı söylenilen solucanların sindirim sistemlerinde yer alan ‘sölom sıvısı’nı da dışkısına ekler. Solucan sindirim sistemi içinde yer alan bazı kimyasal maddeler, organik maddeleri sindirken, bu sölom sıvısını da kullandığı için değerli bir gübre olduğu iddiası vardır.
Bu iddiaların kaynağı, Çevre Koruma Dergisi’nin (Journal of Environmental Protection) 15 Nisan 2010 tarihli sayısında yer alan ‘Solucanlar: Charles Darwin’in ‘İnsanlığın Takdim Edilmemiş Askerleri’ başlıklı makalede “Solucanlar ayrıca atık biyokütle içerisinde yer alan patojenlere zarar veren ve antibakteriyel özelliklere sahip olan Sölom sıvısı salgılamaktadırlar” denilmektedir.
Bir çok araştırmacı da yaptıkları laboratuar çalışmasında, solucanlar içinde yaşadıkları toprak ve atıklarda yer alan patojenik organizmaları öldüren ve neredeyse steril hale getiren “antibiyotikler” üretmekte olduğuna dair çalışmalar yapmıştır. Fekal koliform (E. coli), Salmonella spp., kanalizasyon ve atık çamurlardan gelen bağırsak virüsü ve parazit yumurtalarının ve patojenlerin E. fetida türü solucan tarafından işlendikten sonra çok daha hızlı bir biçimde ortadan kalktıkları gözlemlediklerine dair verileri yayınlar ve tüm E. coli ve Salmonella’lar büyük ölçüde azaldığını bildirirler. Acaba durum gerçekten böyle mi? Yoksa hemen her yerde karşımıza çıkan ‘satılık bilimadamları’ mı bu araştırmaları yapmıştır? (Satılık bilimadamı teriminin neden kullanıldığını anlatmaya gerek duymadım. Her bilimadamını aynı kefeye koymamakla birlikte, burada para karşılığı bir çok araştırma yapan ve yayınlayan bilimadamlarından söz edilmektedir). İşin çok garibi tam tersi yayınlara da rastlamak mümkün… Bunlara yeri geldiğince temas edeceğim…
Kaynak:
Murat ÖZYILDIRIM

aquahell
aquahell
WEBMASTER

Erkek
Mesaj Sayısı : 3082
Yaş : 49
Nerden : AQUATICFORUM
Lakap : AQUAHELL
Reputation : 62
Points : 4629
Kayıt tarihi : 22/01/08

http://www.hbgokhan.blogcu.com

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Sayfa başına dön

- Similar topics

 
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz