Arkadaşın zaten ölmüş,
1 sayfadaki 1 sayfası
Arkadaşın zaten ölmüş,
Savaşın
en kanlı günlerinden biriydi. Asker en iyi arkadaşının az ileride,
kanlar içinde yere düştüğünü gördü. İnsanın başını bir saniye siperden
çıkaramayacağı gibi bir ateş altındaydılar.
Asker teğmenine koştu hemen:
- Komutanım, bir koşu arkadaşımı alıp geleyim mi?
'Delirdin mi?' der gibi baktı teğmen...
? Gitmeye değmez oğlum, arkadaşın delik deşik olmuş. Büyük olasılıkla ölmüştür bile. Kendi hayatını da tehlikeye atma sakın!
Ama asker o kadar ısrar etti ki, teğmen izin vermek zorunda kaldı.
- Peki, dene bakalım!
Asker
yoğun ateş altında fırladı siperden ve mucize eseri, arkadaşının yanına
kadar gitti, yaralı arkadaşını sırtlandığı gibi taşıdı. Birlikte
siperin içine yuvarlandılar.
Teğmen koşup yaralıya bir göz attı
ve nefes nefese bir kenara yıkılmış askere döndü:·- Sana hayatını
tehlikeye atmaya değmez, dememiş miydim? Bu zaten ölmüş...
- Değdi Komutanım, değdi! dedi asker.
- Nasıl değdi, arkadaşın zaten ölmüş, görmüyor musun?
- Gene de değdi komutanım, çünkü yanına vardığımda henüz yaşıyordu...
Ve onun son sözlerini duymak, dünyalara bedeldi benim için...
Ve, hıçkırarak, arkadaşının son sözlerini tekrarladı:
'Geleceğini biliyordum!'
GELECEĞİNİ BİLİYORDUM!
Kalbimizde
'arkadaşlık' denilen bir mucize var. Nasıl olduğunu, nasıl başladığını
bilemezsiniz. Ama bunun özel bir armağan olduğunu, Allah'ın bir lütfu
olduğunu bilirsiniz.. Gerçekten de arkadaşlar nadide mücevherlerdir.
Yüzünüzü güldürüp, başarmanız için cesaret verirler.
Sizi dinlerler ve kalplerini açmaya hazırdırlar.
en kanlı günlerinden biriydi. Asker en iyi arkadaşının az ileride,
kanlar içinde yere düştüğünü gördü. İnsanın başını bir saniye siperden
çıkaramayacağı gibi bir ateş altındaydılar.
Asker teğmenine koştu hemen:
- Komutanım, bir koşu arkadaşımı alıp geleyim mi?
'Delirdin mi?' der gibi baktı teğmen...
? Gitmeye değmez oğlum, arkadaşın delik deşik olmuş. Büyük olasılıkla ölmüştür bile. Kendi hayatını da tehlikeye atma sakın!
Ama asker o kadar ısrar etti ki, teğmen izin vermek zorunda kaldı.
- Peki, dene bakalım!
Asker
yoğun ateş altında fırladı siperden ve mucize eseri, arkadaşının yanına
kadar gitti, yaralı arkadaşını sırtlandığı gibi taşıdı. Birlikte
siperin içine yuvarlandılar.
Teğmen koşup yaralıya bir göz attı
ve nefes nefese bir kenara yıkılmış askere döndü:·- Sana hayatını
tehlikeye atmaya değmez, dememiş miydim? Bu zaten ölmüş...
- Değdi Komutanım, değdi! dedi asker.
- Nasıl değdi, arkadaşın zaten ölmüş, görmüyor musun?
- Gene de değdi komutanım, çünkü yanına vardığımda henüz yaşıyordu...
Ve onun son sözlerini duymak, dünyalara bedeldi benim için...
Ve, hıçkırarak, arkadaşının son sözlerini tekrarladı:
'Geleceğini biliyordum!'
GELECEĞİNİ BİLİYORDUM!
Kalbimizde
'arkadaşlık' denilen bir mucize var. Nasıl olduğunu, nasıl başladığını
bilemezsiniz. Ama bunun özel bir armağan olduğunu, Allah'ın bir lütfu
olduğunu bilirsiniz.. Gerçekten de arkadaşlar nadide mücevherlerdir.
Yüzünüzü güldürüp, başarmanız için cesaret verirler.
Sizi dinlerler ve kalplerini açmaya hazırdırlar.
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz