AQUATICFORUM
AQUATICFORUM A HOŞGELDİNİZ.FORUMDAN DAHA ETKİN YARARLANMAK İÇİN LÜTFEN GİRİŞ YAPINIZ.
▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓
▓▓▓▓▓▒▒▒▒▒▒▒▒▒▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓
▓▓▓▓▒▒▒▒▒▓▓▓▓▓▓▓▓▒▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓ ▓▓▓▓▒▒▒▒▓▓▓▓▓▓▓▓▓▒▒▓▓▓▒▒▓▓▓▓▓▓
▓▓▓▒▒▒▒▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▒▒▒▒▒▒▓▓▓▓▓▓▓ ▓▓▓▒▒▒▒▓▓▓▓▓▓▓▓▒▒▒▒▒▒▒▓▓▓▓▓▓▓▓
▓▓▓▒▒▒▒▓▓▓▓▓▓▒▒▒▒▒▒▒▒▒▓▓▓▓▓▓▓▓ ▓▓▓▒▒▒▒▓▓▓▓▓▓▓▓▒▒▒▒▒▒▒▓▓▓▓▓▓▓▓
▓▓▓▒▒▒▒▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▒▒▒▒▒▒▓▓▓▓▓▓▓ ▓▓▓▓▒▒▒▒▓▓▓▓▓▓▓▓▓▒▒▓▓▓▒▒▓▓▓▓▓▓
▓▓▓▓▒▒▒▒▒▓▓▓▓▓▓▓▓▒▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓ ▓▓▓▓▓▒▒▒▒▒▒▒▒▒▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓
▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓

Join the forum, it's quick and easy

AQUATICFORUM
AQUATICFORUM A HOŞGELDİNİZ.FORUMDAN DAHA ETKİN YARARLANMAK İÇİN LÜTFEN GİRİŞ YAPINIZ.
▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓
▓▓▓▓▓▒▒▒▒▒▒▒▒▒▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓
▓▓▓▓▒▒▒▒▒▓▓▓▓▓▓▓▓▒▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓ ▓▓▓▓▒▒▒▒▓▓▓▓▓▓▓▓▓▒▒▓▓▓▒▒▓▓▓▓▓▓
▓▓▓▒▒▒▒▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▒▒▒▒▒▒▓▓▓▓▓▓▓ ▓▓▓▒▒▒▒▓▓▓▓▓▓▓▓▒▒▒▒▒▒▒▓▓▓▓▓▓▓▓
▓▓▓▒▒▒▒▓▓▓▓▓▓▒▒▒▒▒▒▒▒▒▓▓▓▓▓▓▓▓ ▓▓▓▒▒▒▒▓▓▓▓▓▓▓▓▒▒▒▒▒▒▒▓▓▓▓▓▓▓▓
▓▓▓▒▒▒▒▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▒▒▒▒▒▒▓▓▓▓▓▓▓ ▓▓▓▓▒▒▒▒▓▓▓▓▓▓▓▓▓▒▒▓▓▓▒▒▓▓▓▓▓▓
▓▓▓▓▒▒▒▒▒▓▓▓▓▓▓▓▓▒▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓ ▓▓▓▓▓▒▒▒▒▒▒▒▒▒▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓
▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓
AQUATICFORUM
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

TERZİNİN HİKAYESİ

Aşağa gitmek

oku TERZİNİN HİKAYESİ

Mesaj tarafından aquahell C.tesi Haz. 20, 2009 8:52 pm

TERZİNİN HİKAYESİ Tailor
Genç adam iyi bir terziymiş. Bir dikiş makinesi ve küçücük bir dükkânı
varmış. Sabahlara kadar uğraşıp didinir ama pek az para kazanırmış. Çok
soğuk bir kış gecesi dükkanı kapatırken elektrik sobasını açık unutmuş
ve çıkan yangın onun felaketi olmuş. Artık ne bir işi varmış ne de
parası. Günler boyu iş aramış ama bulamamış... Yük taşımış,
bulaşıkçılık yapmış, yine de evinin kirasını ödeyecek kadar para
kazanamamış. Sonunda ev sahibinin de sabrı taşınca, küçük bir bavula
sığan eşyalarıyla sokakta bulmuş kendini...

Mevsim kış, hava ayaz olsa da genç adamın köşedeki parktan başka gidecek yeri
yokmuş. Bir sabah iş arayacak derman bulamamış bacaklarında. Açlıktan
ve soğuktan bitkin bir şekilde bankta otururken, kocaman bir araba
yanaşmış kaldırıma. Arka kapıyı açmaya çalışan şoförü kızgınlıkla yana
itmiş arabadan inen yaşlı adam,

"Yalnız bırakın beni, parkta dolaşırsam belki sinirim geçer" diye söylenmiş.

Zengin bir işadamı olduğu her halinden belli olan ihtiyar, birkaç adım
attıktan sonra bankta titreyen terziyi görmüş. Terzi, adamın üzerindeki
paltoya bakıyormuş dikkatle. Birden siniri geçiveren ihtiyar,

"Zavallı adamcağız kim bilir nasıl üşüyordur, ona nasıl yardım etsem acaba?" diye düşünmeye başlamış.
Oysa terzinin düşlediği paltonun sıcaklığı değilmiş. O, çok kalın ve
kaliteli bir kumaştan üretilen bu paltonun sahibine hiç de
yakışmadığını ve onun vücuduna uygun şekilde dikilmediğini
düşünüyormuş. Yaşlı işadam, terzinin yanına yaklaşıp,

"Ne o evlat, bu ayazda parkta donmuşsun. İstersen paltomu sana verebilirim" deyince,
"Hayır,teşekkür ederim. Ben sadece bu paltonun size göre olmadığını
düşünüyordum. Kumaşı fazla kalın ve sizi olduğunuzdan şişman göstermiş"
diye yanıt vermiş terzi.

Yaşlı adam bu cevabı alınca hayli şaşırmış. Çünkü o da üzerindeki paltoya
onca para ödediği halde kendisine bir türlü yakıştıramıyormuş.

"Soğuktan titrerken nasıl böyle bir şeye dikkat edebiliyorsun?" diye soran yaşlı adam,
"Ben terziyim" yanıtını alınca
"Benimle gel, hayat hikayeni yolda anlatırsın" diyerek arabaya bindirmiş bizim terziyi.
Bu karşılaşma, terzinin hayatındaki dönüm noktası olmuş. Böyle yetenekli
bir insanın işsiz ve evsiz kalmasına çok üzülen iyiliksever yaşlı adam,
terziye bir dükkan açmasına yetecek kadar para vermiş. Bunun
karşılığında tek istediği kendi giysilerini bu genç adamın dikmesiymiş.
Terzi yeniden bir işe hem de kendi işine başlamanın heyecanıyla deliler
gibi çalışmaya başlamış. Bu arada yaşlı işadamı da desteğini
esirgemiyor, onu kendi çevresinden zengin kişilerle tanıştırarak yeni
siparişler almasını sağlıyormuş. Küçük dükkân önce kocaman bir
modaevine dönüşmüş, sonra da pek çok ünlü marka için üretim yapmaya
başlamış. Terzi artık "ünlü işadamı" diye anılır olmuş.

Bir gün ihtiyar adam onu ziyarete gitmiş. Terzi çok büyük bir iş bağlantısı
yapmak üzere yurt dışına gidecekmiş ve uçağa yetişmesine az bir zaman
varmış. Biraz sohbet ettikten sonra yaşlı adam birden fenalaşmış, kalp
krizi geçiriyormuş. Hemen bir ambulans çağırılarak hastaneye
kaldırılmasını sağlamış. Yeni işadamımız ise büyük işi kaçırmak
istemediği için uçağa yetişmiş. Yaşlı adam krizi atlatmış ve uzun süre
hastanede yatmış, bir yandan da sadece bir kez telefon ederek durumunu
soran terziyi bekliyormuş. Fakat terzi daha çok para kazanmak için
oradan oraya koştururken bir türlü yaşlı adamı ziyarete gidememiş.

Aradan o kadar uzun bir süre geçmiş ki bu sefer de utancından yaşlı adamın
kapısını çalamaz olmuş. Bir süre sonra terzinin işleri yolunda
gitmemeye başlamış. Fabrikalarını kapatmak zorunda kalmış ve elinde
kala kala yine küçücük bir dükkan kalmış. Utana sıkıla yaşlı adama
koşmuş hemen nerede hata yaptığını sormak için. Son derece kırgın olan
ihtiyar yine de onu kabul etmiş ama anlatacağı öyküyü dinledikten sonra
hemen çıkıp gitmesini istemiş.

Ve başlamış anlatmaya:
"Bir zamanlar fakir bir oduncu varmış. Ormandaki bir kulübede yaşar ve odun
keserek hayatını kazanırmış. Bir gün kulübesinde yangın çıkmış ve bu
yangın bütün ormanı kül etmiş. O çevrede kimse ona güvenip iş
vermeyince, çıkınını alan oduncu, eşeğine binip yola koyulmuş.

Ağaçların arasında yürürken birinin kendisine seslendiğini duymuş. Başını
kaldırınca konuşanın bir bülbül olduğunu görmüş. Bülbül ona

"Senin haline çok üzüldüm, şimdi öyle bir büyü yapacağım ki eşeğin çok güzel
şarkı söylemeye başlayacak, sen de onunla gösteriler yapıp çok para
kazanacaksın" demiş.

Gerçekten de eşek birbirinden güzel şarkılar söylemeye başlamış. Oduncu o şehir
senin bu kasaba benim dolaşıp eşeğine şarkı söyletiyor ve herkes onları
izlemek için birbiriyle yarışıyormuş. Oduncu ve şarkı söyleyen eşeği
bütün ülkede ünlenmişler. Bir gün yine bir gösteriye yetişmek için
koştururlarken, bülbülün yardım isteyen sesini duymuş oduncu. Bir kedi
bülbülü yakalamış ve yemek üzereymiş. Şöyle bir duraklamış ama
gösteriye gitmemeyi, onca parayı kaçırmayı gözü yememiş, arkasına
bakmadan kaçmış oradan. Gösteri başladığında ise eşeği her zamanki gibi
güzel şarkılar söylemek yerine sadece bir eşeğin çıkarabileceği sesleri
çıkarmış.

Oduncu kendisini şarlatanlıkla suçlayan izleyicilerin elinden canını zor
kurtarmış. İşte o zaman bülbül ölünce büyünün bozulduğunu anlamış. Ben
de senin bülbülündüm ve sen beni öldürdün, büyü de o yüzden bozuldu.
Keşke güzel giysiler dikerken dostluk ipliğini koparmasaydın..."

Öyküyü dinleyince hemen çıkıp gitmiş terzi, çünkü söyleyecek bir sözü yokmuş...
Dostluk iplerinizi koparmamanız dileğiyle.......
aquahell
aquahell
WEBMASTER

Erkek
Mesaj Sayısı : 3082
Yaş : 49
Nerden : AQUATICFORUM
Lakap : AQUAHELL
Reputation : 62
Points : 4629
Kayıt tarihi : 22/01/08

http://www.hbgokhan.blogcu.com

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Sayfa başına dön

- Similar topics

 
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz