ANNELER GÜNÜ KUTLU OLSUN!
5 posters
1 sayfadaki 1 sayfası
ANNELER GÜNÜ KUTLU OLSUN!
ANNECİĞİM
Sevdiğin, okşadığın saçlarıma aklar düştü anne.
İlk evvel saçlarım hayat mücadelesinde yenildi.
Düşmanlarım hep benden güçlü oldu anne.
Onların tahta kılıçları benim çelikten kılıcımı paramparça etti.
Onlar beni yenmek için ne senaryolar yazdı, ne iftiralar attılar.
Ben, masumum bile diyemedim.
Düşmanlarıma hep yenildim anne.
Ve ne yazık ki, dostlarıma da... Dostlarım da beni hep yendi...
Ben onları dost bilirken onlar beni meydanlarda tuş ettiler.
Arkamda hep bir hançer yarası oldu anne.
Senin anlayacağın, dostlarım beni düşmanlarımdan daha beter etti!
Kahkahayı unuttum, tebessümle dost oldum.
Yüzümde acı bir tebessüm var şimdi.
Bahtıma yenildim anne!
Çocukluk yıllarımın özlemiyle seni aradım anne...
Senden daha şefkatlisini, daha merhametlisini bulamayaca ımı bilerek...
Her şey küçükken güzelmiş anne.
Şimdi büyüdüm ve yenilmeyi ö rendim anne.
Gülü çok sevdim, hele alını, pembesini...
Bahtıma hep beyazı düştü anne...
O çok sevdiğim güllerin, dikenlerine yenildim anne...
Açlığa-tokluğa, hastalığa-sağlığa, dosta-düşmana...
Hepsine ama hepsine yenildim...
Senin anlayacağın hayata yenildim Anne...
Yenildim...
En son vgokhan tarafından Ptsi Mayıs 03, 2010 6:20 pm tarihinde değiştirildi, toplamda 1 kere değiştirildi
vgokhan- SUPER MODERATÖR
-
Mesaj Sayısı : 7173
Nerden : aquaticforum
Reputation : 94
Points : 7895
Kayıt tarihi : 23/01/08
Geri: ANNELER GÜNÜ KUTLU OLSUN!
Annelerimizi birgünde anmak yerine onlara hayırlı
evletlar olarak annelerimizi gururlandırlalım. Annelerimizin hakkı bir
günde ödenecek bir hak değil.
Tüm Annelerin Anneler Gününü Kutluyorum ve o mübarek Ellerinden Öpüyorum
vgokhan- SUPER MODERATÖR
-
Mesaj Sayısı : 7173
Nerden : aquaticforum
Reputation : 94
Points : 7895
Kayıt tarihi : 23/01/08
vgokhan- SUPER MODERATÖR
-
Mesaj Sayısı : 7173
Nerden : aquaticforum
Reputation : 94
Points : 7895
Kayıt tarihi : 23/01/08
vgokhan- SUPER MODERATÖR
-
Mesaj Sayısı : 7173
Nerden : aquaticforum
Reputation : 94
Points : 7895
Kayıt tarihi : 23/01/08
Geri: ANNELER GÜNÜ KUTLU OLSUN!
Anneler gününüz kutlu olsun
Her yıl Mayıs ayının ikinci pazar günü kutlanan bu özel günde tüm annelerin 'Anneler Günü'nü kutlarız...
İLK 1908'de KUTLANDI
Anna
Jarvis'in kaybettiği kendi annesi için 1908 yılında başlattığı anma
günü, 1914 yılında Kongrenin onayıyla Amerika çapında genişledi.
Zamanla başka ülkelere de yayıldı.
Annelere armağan edilen bu özel gün Türkiye'de 1955 yılından bu yana kutlanmaktadır.
Türkiye'de
mayıs ayının ikinci pazar günü Anneler Günü olarak kutlanır. Bu
evrensel günde, Dünyada milyonlarca anne, çocukları tarafından sevgi ve
saygı ile anılır.
Herkesin Annesi çok özel
Herkesin annesi çok özel. Ancak engelli gençerin anneleri ayrı bir teşekkürü ve kutlamayı hak ediyor
Herkesin
annesi kendisi için önemlidir. Ancak fiziksel engelli öğrenci ve
gençler için durum çok daha 'özel'. Onlar, tedavi ve eğitimlerini
annelerinin fedakârlığıyla sürdürebiliyor. Zaman zaman çocuklarını
sırtlarında taşıyan annelerin mutluluk reçetesi fedakârlık ve sevgi.
Küçük
yaşta geçirdiği rahatsızlık nedeniyle zihinsel ve fiziksel engelli olan
20 yaşındaki oğlu Ahmet Kurt'un tedavisi ve eğitimi için yıllardır
mücadele veren 40 yaşındaki anne Fidan Kurt, evladının rahatsızlığının
yanı sıra toplumsal engelleri de aşmaya çalışıyor.
Böbrek
rahatsızlığı da bulunan oğlunu yıllardır hastaneye ve rehabilitasyon
merkezine 350 basamaklı merdiveni inip çıkararak sırtında götüren Anne
Kurt, evladı için verilen zekat paralarını biriktirerek evinin önüne
yol açılması için malzeme satın aldı. Başvurusu belediye tarafından
kabul edilerek evinin yakınına kadar 1 yıl önce yol açılan anne Kurt,
bu sefer de evinin önüne zarar verdiklerini iddia eden komşuları A.A,
M.A. ve C.A'nın yola kurduğu engelle karşılaşınca polise şikâyetçi
oldu.
Aynı zamanda sara hastası olan çocuğunu, komşusunun
sürekli engellemesi nedeniyle tekerlekli sandalyeyle ana yola
çıkaramayan anne Kurt, evladını sırtında taşıyarak sağlık ve eğitim
hizmetlerinden faydalanmasını sağlıyor.
Kurt, 70 kilogram
ağırlığındaki oğlunu, özel eğitim alabilmesi ve tedavisi için zorlukla
sırtında taşıdığını belirterek, “Komşum anlamadığım nedenlerle yolu
barikatla kapatıyor. Polise başvurmamla açılan yolda sürekli engellerle
karşılaşmaktan bıktım ve şikayetçi oldum. Benim tek isteğim evladımın
sağlıklı şekilde yaşamını sürdürmesidir. Oğlum için her türlü
fedakarlığı yapmaya devam edeceğim. Anneler Günü, engelli çocukları
olan aileler için ayrı anlam ifade ediyor” dedi.
Sevgi engel tanımıyor
Erken
doğum nedeniyle geçirdiği rahatsızlıktan dolayı fiziksel engelli olarak
yaşamını sürdüren 15 yaşındaki Kübra Sevik, eşinden 11 yıl önce boşanan
44 yaşındaki annesi Nahide Kefeli'nin tek başına verdiği mücadele
sonucu ilköğretim 7. sınıfta eğitim öğretimini sürdürebiliyor.
Babasından kalan maaşı alan ve evde hayatını sürdüren Kefeli, yaklaşık
150 metre uzaklıkta ki İlköğretim Okuluna tekerlekli sandalyeyle
götürdüğü kızının ihtiyaçlarını karşılamak için her teneffüste tekrar
okula gidiyor.
Teneffüslerde kızının beslenmesinin yanı sıra
tuvalet gibi ihtiyaçlarının karşılamasını sağlayan anne Kefeli, ayrıca
haftada iki kez evladını fizik tedaviye götürerek eğitim öğretim
hayatını sürdürmesi için çabalıyor.
Anne Nahide Kefeli,
çocuğuna hiçbir zaman engelli olmasını eksiklikmiş gibi
hissettirmediğini, sevgi ve fedakarlıkla ilköğretim 7. sınıfa kadar
başarılı şekilde ulaştırabildiğini söyledi.
Kızına
arkadaşlarının ve öğretmenlerin her zaman yardım ettiğini anlatan
Kefeli, “Kübra, ilgiden mutluluk duyuyor. Toplumsal hayatın içinde
bulunmak da yüzünü güldürüyor. Aileler fedakarlık ve sevgiyle
çocuklarının engellerini aşabilirler. Bizim için en güzel Anneler Günü
hediyesi, evlatlarımızın yüzündeki küçük gülümsemedir” dedi.
http://www.cubukhaber.com/
Her yıl Mayıs ayının ikinci pazar günü kutlanan bu özel günde tüm annelerin 'Anneler Günü'nü kutlarız...
İLK 1908'de KUTLANDI
Anna
Jarvis'in kaybettiği kendi annesi için 1908 yılında başlattığı anma
günü, 1914 yılında Kongrenin onayıyla Amerika çapında genişledi.
Zamanla başka ülkelere de yayıldı.
Annelere armağan edilen bu özel gün Türkiye'de 1955 yılından bu yana kutlanmaktadır.
Türkiye'de
mayıs ayının ikinci pazar günü Anneler Günü olarak kutlanır. Bu
evrensel günde, Dünyada milyonlarca anne, çocukları tarafından sevgi ve
saygı ile anılır.
Herkesin Annesi çok özel
Herkesin annesi çok özel. Ancak engelli gençerin anneleri ayrı bir teşekkürü ve kutlamayı hak ediyor
Herkesin
annesi kendisi için önemlidir. Ancak fiziksel engelli öğrenci ve
gençler için durum çok daha 'özel'. Onlar, tedavi ve eğitimlerini
annelerinin fedakârlığıyla sürdürebiliyor. Zaman zaman çocuklarını
sırtlarında taşıyan annelerin mutluluk reçetesi fedakârlık ve sevgi.
Küçük
yaşta geçirdiği rahatsızlık nedeniyle zihinsel ve fiziksel engelli olan
20 yaşındaki oğlu Ahmet Kurt'un tedavisi ve eğitimi için yıllardır
mücadele veren 40 yaşındaki anne Fidan Kurt, evladının rahatsızlığının
yanı sıra toplumsal engelleri de aşmaya çalışıyor.
Böbrek
rahatsızlığı da bulunan oğlunu yıllardır hastaneye ve rehabilitasyon
merkezine 350 basamaklı merdiveni inip çıkararak sırtında götüren Anne
Kurt, evladı için verilen zekat paralarını biriktirerek evinin önüne
yol açılması için malzeme satın aldı. Başvurusu belediye tarafından
kabul edilerek evinin yakınına kadar 1 yıl önce yol açılan anne Kurt,
bu sefer de evinin önüne zarar verdiklerini iddia eden komşuları A.A,
M.A. ve C.A'nın yola kurduğu engelle karşılaşınca polise şikâyetçi
oldu.
Aynı zamanda sara hastası olan çocuğunu, komşusunun
sürekli engellemesi nedeniyle tekerlekli sandalyeyle ana yola
çıkaramayan anne Kurt, evladını sırtında taşıyarak sağlık ve eğitim
hizmetlerinden faydalanmasını sağlıyor.
Kurt, 70 kilogram
ağırlığındaki oğlunu, özel eğitim alabilmesi ve tedavisi için zorlukla
sırtında taşıdığını belirterek, “Komşum anlamadığım nedenlerle yolu
barikatla kapatıyor. Polise başvurmamla açılan yolda sürekli engellerle
karşılaşmaktan bıktım ve şikayetçi oldum. Benim tek isteğim evladımın
sağlıklı şekilde yaşamını sürdürmesidir. Oğlum için her türlü
fedakarlığı yapmaya devam edeceğim. Anneler Günü, engelli çocukları
olan aileler için ayrı anlam ifade ediyor” dedi.
Sevgi engel tanımıyor
Erken
doğum nedeniyle geçirdiği rahatsızlıktan dolayı fiziksel engelli olarak
yaşamını sürdüren 15 yaşındaki Kübra Sevik, eşinden 11 yıl önce boşanan
44 yaşındaki annesi Nahide Kefeli'nin tek başına verdiği mücadele
sonucu ilköğretim 7. sınıfta eğitim öğretimini sürdürebiliyor.
Babasından kalan maaşı alan ve evde hayatını sürdüren Kefeli, yaklaşık
150 metre uzaklıkta ki İlköğretim Okuluna tekerlekli sandalyeyle
götürdüğü kızının ihtiyaçlarını karşılamak için her teneffüste tekrar
okula gidiyor.
Teneffüslerde kızının beslenmesinin yanı sıra
tuvalet gibi ihtiyaçlarının karşılamasını sağlayan anne Kefeli, ayrıca
haftada iki kez evladını fizik tedaviye götürerek eğitim öğretim
hayatını sürdürmesi için çabalıyor.
Anne Nahide Kefeli,
çocuğuna hiçbir zaman engelli olmasını eksiklikmiş gibi
hissettirmediğini, sevgi ve fedakarlıkla ilköğretim 7. sınıfa kadar
başarılı şekilde ulaştırabildiğini söyledi.
Kızına
arkadaşlarının ve öğretmenlerin her zaman yardım ettiğini anlatan
Kefeli, “Kübra, ilgiden mutluluk duyuyor. Toplumsal hayatın içinde
bulunmak da yüzünü güldürüyor. Aileler fedakarlık ve sevgiyle
çocuklarının engellerini aşabilirler. Bizim için en güzel Anneler Günü
hediyesi, evlatlarımızın yüzündeki küçük gülümsemedir” dedi.
http://www.cubukhaber.com/
En son vgokhan tarafından Çarş. Mayıs 06, 2009 9:16 am tarihinde değiştirildi, toplamda 1 kere değiştirildi
vgokhan- SUPER MODERATÖR
-
Mesaj Sayısı : 7173
Nerden : aquaticforum
Reputation : 94
Points : 7895
Kayıt tarihi : 23/01/08
Geri: ANNELER GÜNÜ KUTLU OLSUN!
İSLAMDA ANNENİN YERİ
İslam'da
annelik makamı ve annelik makamını ve insanın hayatındaki rolünü
anlayabilmemiz için yüce Rabbimizin kitabına ve Resulullah'ın (s.a.a)
ve Ehl-i Beyti'nin nurlu sözlerine müracaat etmemiz gerekir. Biz de
mümkün mertebe ayet ve hadislerden yararlanarak bu mevzuu Allah-u Teala
Kur'an-ı Kerim'de şöyle buyurmaktadır: "Rabbin ondan başkasına ibadet
etmemenizi ve anne babaya iyilik etmenizi emretmiştir. İkisinden birisi
yahut her ikisi senin yanında ihtiyarlık çağına ulaşırsa, sakın onlara
öf bile deme; onları azarlama onlara güzel söz söyle; onlara rahmet ve
şefkat dolu tevazu kanadını ger. Onlara alçak gönüllü ve şefkatli
davran ve onlar hakkında dua edip şöyle de: Ey Rabbim, bunlar küçükken
beni nasıl yetiştirip büyüttülerse, sen de onlara merhamet et, acı."
(İsra Suresi, ayet 23-24)
Bir
başka ayet-i kerimede şöyle buyurmaktadır: "Biz insana anne ve babasını
tavsiye ettik anası onu zayıflık üstüne zayıflık çekerek karnında
taşımıştır. Onun (memeden) ayrılmasıda iki yıl içinde olmuştur onun
için biz insana bana ve ana baba şükret dönüş banadır diye öğüt
verdik." (Lokman Suresi, ayet 14)
Görüldüğü
gibi bu ayetlerde Allah-u Teala anne babaya iyilik etmeği, onlara
şükretmeyi kendi ibadeti ve şükrüyle yan yana zikretmiştir. Bu da Anne
babanın Hak Teala indindeki makamını ve onlara iyilik ve itaat etmenin
önemini göstermektedir. Onun için anne, babaya itaat etmek günah ve
farz olan şeyler haricinde farzdır. Hatta anne baba evladını sünnet
olan bir ameli yapmaktan nehy edip başka bir işe emrederse onların
dediğini yapması gerekir.
Bir
gün bir kişi Resulullah'a (s.a.a) gelerek ya Resulullah dedi, anne
babanın evlatları boynundaki hakkı nedir? Sevgili Peygamberimiz şöyle
buyurdu: "Onlar senin cennet ve cehennemindir."[1]
Yani
onlara yapacağın iyilikler ve onlara karşı vazifelerini yerine
getirmenle cenneti kazanabilirsin. Ama onlara karşı vazifelerini yerine
getirmezsen cehennemi hak etmiş olursun.
Hz. Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: "Anne babaya iyilik yapmak en büyük farizadır."[2]
İmam
Sadık (a .s): "Allah anne babaya iyilik etmeyi emretmiştir" ayetini
şöyle açıklamıştır: "İyilik etmek onlarla iyi geçinmek ve ihtiyaçlarını
ağız açıp istemeden yerine getirmektir..."[3]
Yine
Resul-i Ekrem (s.a.a) şöyle buyurmuştur: "Kim ömrünün uzamasını ve
rızkının bollaşmasını istiyorsa, anne babasına iyilik etsin ve
akrabalarına sılayı rahimde bulunsun."[4]
Resul-i Ekrem (s.a.a): "Kıyamet gününde iyilerin efendisi ölümlerinden sonra anne ve babalarına iyilik yapan kimselerdir."[5]
Sekizinci
İmamımız İmam Rıza (a .s): "Anne babaya iyilik etmek vaciptir; hatta
müşrik olsa dahi. Elbette Allah'a isyan olan şeylerde onlara itaat
edilmez."[6]
Buraya
kadar ayet ve hadislerden anne ve babanın ikisine de iyilik ve itaat
etmenin önemi anlaşılıyordu. Fakat diğer bir çok hadisten anlaşılıyor
ki annenin hakkı ve ona iyilik yapmak daha önemlidir. İşte bu
hadislerden bir bazısı:
Bir
gün birisi Resulullah'a sorar: "Ben kime iyilik yapayım." Resulullah
"Annene" der. Sonra tekrar kime diye sorduğunda tekrar "Annene" der.
Adam tekrar sorar; Resulullah tekrar "Annene" der. Adam tekrar sorunca
Resulullah bu sefer "Babana" diye cevap verir."[7]
Rivayet
edildiğine göre birisi Resul-i Ekrem'e gelerek "Ya Resulullah, ben çok
kötü işler yapmışım, acaba benim tövbem kabul olur mu? demiş. Resul-i
Ekrem "Acaba annen veya baban yaşıyor mu? diye sormuş; o da "Babam
yaşıyor" demiş. Resul-i Ekrem "Git ve ona iyilik et" buyurmuş. Adam
çıkıp gittikten sonra, Resul-i Ekrem yanındakilere dönerek şöyle
buyurmuş: "Keşke annesi olsaydı da ona iyilik etseydi; tövbesi daha
çabuk kabul olurdu."[8]
Bir
gün Hz. Musa Allah-u Teala ile münacat ederken Hak Teala'dan cennetteki
arkadaşını kendisine tanıtmasını istiyor. Hak Teala şöyle hitap eder:
"Senin cennetteki arkadaşın filan nahiyedeki gençtir. Hz Musa genci
bulmak için oraya geldiğinde onun kasaplık yapan biri olduğunu görür.
Hz. Musa onu çaktırmadan takip etmeye başlar ki hangi amelle böyle
büyük bir makamı elde ettiğini öğrenmiş olsun. Akşama kadar bekler;
fakat onun için önemli olan ve böyle bir makama onu layık kılacak bir
ameli göremez. Akşam olunca genç, iş yerini kapatıp eve gitmek
istediğinde Hz Musa kendini tanıtmadan adamdan, o gece kendisini
misafir etmesini ister. Hz Musa bu vesileyle gece boyunca da gencin iyi
amellerini takip etmeyi amaçlamaktadır. Genç Hz. Musa'nın isteğini
kabul edip onu evine götürür. Hz. Musa eve girdiğinde gencin her şeyden
önce yemek yaptığını. Daha sonra evde bulunan ve eli ayağı felç olan
ihtiyar bir kadının yanına gelerek büyük bir sabır ve şefkatle yemeği
lokma lokma onun ağzına koyarak yedirdiğini, sonra elbisesini
değiştirdiğini, ihtiyaç gidermesine yardımcı olduğunu; sonra da özel
yerine yatırdığını görür. Hz. Musa (a.s) o gece sabaha kadar gencin
normal dini vazifeleri dışında fevkalade bir amel, ibadet, münacat
falanını görmez. Sabah olduğunda ise yine genç evden çıkmadan o kadının
yemeğini yedirir ve diğer ihtiyaçlarını gidermede şefkatle ona yardımcı
olur. Vedalaşırken Hz. Musa gence sorar: "Bu kadın kimdir ve sen ona
yemek yedirirken, gözlerini gök yüzüne dikerek ne söylüyordu?" Genç şu
cevabı verir: "Bu benim annem" der. Ben ona yemek verdiğim zaman
hakkımda şöyle dua ediyor: "Allah'ım bu hizmetlerin karşılığında oğlumu
cennette Hz. Musa'nın yanına arkadaş eyle." Hz. Musa da gence annesinin
duasının kabul olduğunu müjdeleyip Hak Teala'yla yaptığı münacatı
kendisine anlatır."
İşte
anne babanın hakkını riayet etmek böyle feyizlere insanı ulaştırır.
Elbette bütün bunlardan önce, insanın mu'min ve takvalı olması
gerekiyor.
Yine Resul-i Ekrem'den (s.a.a) şöyle nakledilmiştir: "Cennet annelerin ayağı atındadır."[9]
Bir başka hadiste: "Annelerin ayaklarının altı, cennet bahçelerinden bir bahçedir" buyurmaktadır.
Bu
hadisin bir manası şudur ki cenneti kazanmak, annelerin gönlünü
kazanmak, onlara iyilik etmekle mümkün olur. Bir başka manası da:
"Anneler isterse dünyayı cennete çevirebilirler, yetiştirdikleri mu'min
ve salih evlatlarla. Çocukların saadet ve mutluluğunun temel taşını
koyan annelerdir. Kötülük ve bedbahtlıklarının ilk temel taşını koyan
da yine annelerdir. Zira niyetleri, yedikleri lokmalar, amelleri,
davranışları, imanı ve takvası rahimdeki çocuğu üzerinde de etkilidir.
Doğduktan sonra da çocuk, anne ve babanın, özellikle annenin bütün
hareketlerini izleyip taklit eder. Annenin verdiği terbiyeyle çocuğun
ilerideki şahsiyeti yavaş yavaş oluşmaya başlar. Bu yüzden Resulullah
(s.a.a) şöyle buyurmuştur: "Saliha bir eşle evlenmesi bir erkeğin
saadetindendir."[10] Zira ailenin ve çocukların saadeti büyük ölçüde
anneye bağlıdır.
Başka bir hadiste İmam Cafer-i Sadık (a .s) şöyle buyurmuştur: "İffetli ve hayalı bir annesi olana ne mutlu!"[11]
İşte
bütün bunlar annenin insan hayatındaki vazgeçilmez rolünü ve önemini
gösteriyor. Evet anne anneliğin yanı sıra bir öğretmendir. Bu yüzden de
onu imanlı yetiştirip cennetlik yaparsa, onun bütün hayırlı amellerinde
ortak olur.
Resul-i
Ekrem (s.a.a) şöyle buyurmuştur: "Eğer birisi kız çocuğunu iyi bir
şekilde yetiştirip terbiye ederse, ona iyi bir talim ve terbiye verip
güzel ve faydalı şeyler öğretir ve onu Allah'ın verdiği nimetlerden
yararlandırırsa, o çocuk onunla cehennem arasında bir perde olur
(cehenneme gitmesini önler)."[12]
İmam
Hasan Askeri (a.s) şöyle buyurmuştur: "Allah-u Teala kıyamet günü bazı
anne ve babalara mükafat verecek. 'Ey Rabbimiz, bu mükafatları nereden
hakkettik? Bizim amellerimiz buna layık değildi' diye sorduklarında şu
cevabı alacaklar: 'Bu mükafatlar çocuğunuza Kur'an öğretmeniz ve onu
İslam diniyle tanıştırdığınız içindir."[13]
Yüce
Rabbimiz'den annelerimiz hakkında görevlerimizi en iyi şekilde yerine
getirmeyi ve bacılarımıza Hz. Fatıma'yı örnek alan anneler olmayı nasip
buyurmasını diliyor, Tüm Annelerin
14 Mayıs Anneler Gününü En İçten Dileklerimle Kutluyorum...
Gökhan Gündüz
İslam'da
annelik makamı ve annelik makamını ve insanın hayatındaki rolünü
anlayabilmemiz için yüce Rabbimizin kitabına ve Resulullah'ın (s.a.a)
ve Ehl-i Beyti'nin nurlu sözlerine müracaat etmemiz gerekir. Biz de
mümkün mertebe ayet ve hadislerden yararlanarak bu mevzuu Allah-u Teala
Kur'an-ı Kerim'de şöyle buyurmaktadır: "Rabbin ondan başkasına ibadet
etmemenizi ve anne babaya iyilik etmenizi emretmiştir. İkisinden birisi
yahut her ikisi senin yanında ihtiyarlık çağına ulaşırsa, sakın onlara
öf bile deme; onları azarlama onlara güzel söz söyle; onlara rahmet ve
şefkat dolu tevazu kanadını ger. Onlara alçak gönüllü ve şefkatli
davran ve onlar hakkında dua edip şöyle de: Ey Rabbim, bunlar küçükken
beni nasıl yetiştirip büyüttülerse, sen de onlara merhamet et, acı."
(İsra Suresi, ayet 23-24)
Bir
başka ayet-i kerimede şöyle buyurmaktadır: "Biz insana anne ve babasını
tavsiye ettik anası onu zayıflık üstüne zayıflık çekerek karnında
taşımıştır. Onun (memeden) ayrılmasıda iki yıl içinde olmuştur onun
için biz insana bana ve ana baba şükret dönüş banadır diye öğüt
verdik." (Lokman Suresi, ayet 14)
Görüldüğü
gibi bu ayetlerde Allah-u Teala anne babaya iyilik etmeği, onlara
şükretmeyi kendi ibadeti ve şükrüyle yan yana zikretmiştir. Bu da Anne
babanın Hak Teala indindeki makamını ve onlara iyilik ve itaat etmenin
önemini göstermektedir. Onun için anne, babaya itaat etmek günah ve
farz olan şeyler haricinde farzdır. Hatta anne baba evladını sünnet
olan bir ameli yapmaktan nehy edip başka bir işe emrederse onların
dediğini yapması gerekir.
Bir
gün bir kişi Resulullah'a (s.a.a) gelerek ya Resulullah dedi, anne
babanın evlatları boynundaki hakkı nedir? Sevgili Peygamberimiz şöyle
buyurdu: "Onlar senin cennet ve cehennemindir."[1]
Yani
onlara yapacağın iyilikler ve onlara karşı vazifelerini yerine
getirmenle cenneti kazanabilirsin. Ama onlara karşı vazifelerini yerine
getirmezsen cehennemi hak etmiş olursun.
Hz. Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: "Anne babaya iyilik yapmak en büyük farizadır."[2]
İmam
Sadık (a .s): "Allah anne babaya iyilik etmeyi emretmiştir" ayetini
şöyle açıklamıştır: "İyilik etmek onlarla iyi geçinmek ve ihtiyaçlarını
ağız açıp istemeden yerine getirmektir..."[3]
Yine
Resul-i Ekrem (s.a.a) şöyle buyurmuştur: "Kim ömrünün uzamasını ve
rızkının bollaşmasını istiyorsa, anne babasına iyilik etsin ve
akrabalarına sılayı rahimde bulunsun."[4]
Resul-i Ekrem (s.a.a): "Kıyamet gününde iyilerin efendisi ölümlerinden sonra anne ve babalarına iyilik yapan kimselerdir."[5]
Sekizinci
İmamımız İmam Rıza (a .s): "Anne babaya iyilik etmek vaciptir; hatta
müşrik olsa dahi. Elbette Allah'a isyan olan şeylerde onlara itaat
edilmez."[6]
Buraya
kadar ayet ve hadislerden anne ve babanın ikisine de iyilik ve itaat
etmenin önemi anlaşılıyordu. Fakat diğer bir çok hadisten anlaşılıyor
ki annenin hakkı ve ona iyilik yapmak daha önemlidir. İşte bu
hadislerden bir bazısı:
Bir
gün birisi Resulullah'a sorar: "Ben kime iyilik yapayım." Resulullah
"Annene" der. Sonra tekrar kime diye sorduğunda tekrar "Annene" der.
Adam tekrar sorar; Resulullah tekrar "Annene" der. Adam tekrar sorunca
Resulullah bu sefer "Babana" diye cevap verir."[7]
Rivayet
edildiğine göre birisi Resul-i Ekrem'e gelerek "Ya Resulullah, ben çok
kötü işler yapmışım, acaba benim tövbem kabul olur mu? demiş. Resul-i
Ekrem "Acaba annen veya baban yaşıyor mu? diye sormuş; o da "Babam
yaşıyor" demiş. Resul-i Ekrem "Git ve ona iyilik et" buyurmuş. Adam
çıkıp gittikten sonra, Resul-i Ekrem yanındakilere dönerek şöyle
buyurmuş: "Keşke annesi olsaydı da ona iyilik etseydi; tövbesi daha
çabuk kabul olurdu."[8]
Bir
gün Hz. Musa Allah-u Teala ile münacat ederken Hak Teala'dan cennetteki
arkadaşını kendisine tanıtmasını istiyor. Hak Teala şöyle hitap eder:
"Senin cennetteki arkadaşın filan nahiyedeki gençtir. Hz Musa genci
bulmak için oraya geldiğinde onun kasaplık yapan biri olduğunu görür.
Hz. Musa onu çaktırmadan takip etmeye başlar ki hangi amelle böyle
büyük bir makamı elde ettiğini öğrenmiş olsun. Akşama kadar bekler;
fakat onun için önemli olan ve böyle bir makama onu layık kılacak bir
ameli göremez. Akşam olunca genç, iş yerini kapatıp eve gitmek
istediğinde Hz Musa kendini tanıtmadan adamdan, o gece kendisini
misafir etmesini ister. Hz Musa bu vesileyle gece boyunca da gencin iyi
amellerini takip etmeyi amaçlamaktadır. Genç Hz. Musa'nın isteğini
kabul edip onu evine götürür. Hz. Musa eve girdiğinde gencin her şeyden
önce yemek yaptığını. Daha sonra evde bulunan ve eli ayağı felç olan
ihtiyar bir kadının yanına gelerek büyük bir sabır ve şefkatle yemeği
lokma lokma onun ağzına koyarak yedirdiğini, sonra elbisesini
değiştirdiğini, ihtiyaç gidermesine yardımcı olduğunu; sonra da özel
yerine yatırdığını görür. Hz. Musa (a.s) o gece sabaha kadar gencin
normal dini vazifeleri dışında fevkalade bir amel, ibadet, münacat
falanını görmez. Sabah olduğunda ise yine genç evden çıkmadan o kadının
yemeğini yedirir ve diğer ihtiyaçlarını gidermede şefkatle ona yardımcı
olur. Vedalaşırken Hz. Musa gence sorar: "Bu kadın kimdir ve sen ona
yemek yedirirken, gözlerini gök yüzüne dikerek ne söylüyordu?" Genç şu
cevabı verir: "Bu benim annem" der. Ben ona yemek verdiğim zaman
hakkımda şöyle dua ediyor: "Allah'ım bu hizmetlerin karşılığında oğlumu
cennette Hz. Musa'nın yanına arkadaş eyle." Hz. Musa da gence annesinin
duasının kabul olduğunu müjdeleyip Hak Teala'yla yaptığı münacatı
kendisine anlatır."
İşte
anne babanın hakkını riayet etmek böyle feyizlere insanı ulaştırır.
Elbette bütün bunlardan önce, insanın mu'min ve takvalı olması
gerekiyor.
Yine Resul-i Ekrem'den (s.a.a) şöyle nakledilmiştir: "Cennet annelerin ayağı atındadır."[9]
Bir başka hadiste: "Annelerin ayaklarının altı, cennet bahçelerinden bir bahçedir" buyurmaktadır.
Bu
hadisin bir manası şudur ki cenneti kazanmak, annelerin gönlünü
kazanmak, onlara iyilik etmekle mümkün olur. Bir başka manası da:
"Anneler isterse dünyayı cennete çevirebilirler, yetiştirdikleri mu'min
ve salih evlatlarla. Çocukların saadet ve mutluluğunun temel taşını
koyan annelerdir. Kötülük ve bedbahtlıklarının ilk temel taşını koyan
da yine annelerdir. Zira niyetleri, yedikleri lokmalar, amelleri,
davranışları, imanı ve takvası rahimdeki çocuğu üzerinde de etkilidir.
Doğduktan sonra da çocuk, anne ve babanın, özellikle annenin bütün
hareketlerini izleyip taklit eder. Annenin verdiği terbiyeyle çocuğun
ilerideki şahsiyeti yavaş yavaş oluşmaya başlar. Bu yüzden Resulullah
(s.a.a) şöyle buyurmuştur: "Saliha bir eşle evlenmesi bir erkeğin
saadetindendir."[10] Zira ailenin ve çocukların saadeti büyük ölçüde
anneye bağlıdır.
Başka bir hadiste İmam Cafer-i Sadık (a .s) şöyle buyurmuştur: "İffetli ve hayalı bir annesi olana ne mutlu!"[11]
İşte
bütün bunlar annenin insan hayatındaki vazgeçilmez rolünü ve önemini
gösteriyor. Evet anne anneliğin yanı sıra bir öğretmendir. Bu yüzden de
onu imanlı yetiştirip cennetlik yaparsa, onun bütün hayırlı amellerinde
ortak olur.
Resul-i
Ekrem (s.a.a) şöyle buyurmuştur: "Eğer birisi kız çocuğunu iyi bir
şekilde yetiştirip terbiye ederse, ona iyi bir talim ve terbiye verip
güzel ve faydalı şeyler öğretir ve onu Allah'ın verdiği nimetlerden
yararlandırırsa, o çocuk onunla cehennem arasında bir perde olur
(cehenneme gitmesini önler)."[12]
İmam
Hasan Askeri (a.s) şöyle buyurmuştur: "Allah-u Teala kıyamet günü bazı
anne ve babalara mükafat verecek. 'Ey Rabbimiz, bu mükafatları nereden
hakkettik? Bizim amellerimiz buna layık değildi' diye sorduklarında şu
cevabı alacaklar: 'Bu mükafatlar çocuğunuza Kur'an öğretmeniz ve onu
İslam diniyle tanıştırdığınız içindir."[13]
Yüce
Rabbimiz'den annelerimiz hakkında görevlerimizi en iyi şekilde yerine
getirmeyi ve bacılarımıza Hz. Fatıma'yı örnek alan anneler olmayı nasip
buyurmasını diliyor, Tüm Annelerin
14 Mayıs Anneler Gününü En İçten Dileklerimle Kutluyorum...
Gökhan Gündüz
vgokhan- SUPER MODERATÖR
-
Mesaj Sayısı : 7173
Nerden : aquaticforum
Reputation : 94
Points : 7895
Kayıt tarihi : 23/01/08
Geri: ANNELER GÜNÜ KUTLU OLSUN!
ANACIĞIM
—Anneme ve bütün annelere—
Nasıl hatırlamam anacığım nasıl
Kaç geceler bana ninni söylerdi
Hasta olunca oydu başucumda bekleyen
Biraz yorulmayayım, üzülmeyeyim, hemen
Alır kucağına okşardı, saçlarımı öperdi.
Nasıl hatırlamam anacığım nasıl
Uzun kış geceleri masal masaldı
Güzel çoban kızları, iyi kalpli sultanlar
Bir suyun akışı gibi geçip gitti zamanlar
Şimdi ne o dünkü çocuk, ne de o masal kaldı.
Nasıl hatırlamam anacığım nasıl
Yıkayan oydu mürekkep lekeli parmaklarımı
Akşam biraz geciksem yollara düşerdi
Sokağa çıkarken «Yavrucuğum üşütme» derdi.
Hemen bir kazak örerdi biraz boş kaldı mı.
Nasıl hatırlamam anacığım nasıl
Bilirim yine kalbinde yerim anacığım
Selam sana Anneler Günü İstanbul’dan
Yeni dönmüşçesine bir akşam okuldan
Vefalı ellerinden öperim anacığım.
Ümit Yaşar oğuz
tgokhan- Moderatör
-
Mesaj Sayısı : 329
Reputation : 27
Points : 209
Kayıt tarihi : 23/01/08
ANNELERİMİZİN HER GÜNÜ KUTLU OLSUN
ANNELERİMİZİN HER GÜNÜ KUTLU OLSUN
Sevgili Annelerimiz İçin Özel Olarak Belirlenmiş
'Anneler Günü'nün de;
Bu Kutsal Vazifeyi, Her Meşakkatine Rağmen Dirençle, Onurla,
Bihakkın Yerine Getirme Gayreti İçerisinde Olan Ve Olmuş
Tüm Anneleri,
Şefkatleri Kadar Olamasa da Kocaman Sevgilerle
Kutluyorum.
Hakkın Rahmetine İntikal Eden Annelerimize De Bir
"Fatiha"yı Hediye İle
Yerlerinin Cennet-İ Mekân Olmasını Niyaz Ediyorum...
Saygı Ve Sevgilerimle..
Sevgili Annelerimiz İçin Özel Olarak Belirlenmiş
'Anneler Günü'nün de;
Bu Kutsal Vazifeyi, Her Meşakkatine Rağmen Dirençle, Onurla,
Bihakkın Yerine Getirme Gayreti İçerisinde Olan Ve Olmuş
Tüm Anneleri,
Şefkatleri Kadar Olamasa da Kocaman Sevgilerle
Kutluyorum.
Hakkın Rahmetine İntikal Eden Annelerimize De Bir
"Fatiha"yı Hediye İle
Yerlerinin Cennet-İ Mekân Olmasını Niyaz Ediyorum...
Saygı Ve Sevgilerimle..
vgokhan- SUPER MODERATÖR
-
Mesaj Sayısı : 7173
Nerden : aquaticforum
Reputation : 94
Points : 7895
Kayıt tarihi : 23/01/08
sarıçiçek- Moderatör
-
Mesaj Sayısı : 219
Yaş : 43
Nerden : Gaziantep
Lakap : fıstık
Reputation : 2
Points : 218
Kayıt tarihi : 02/03/08
vgokhan- SUPER MODERATÖR
-
Mesaj Sayısı : 7173
Nerden : aquaticforum
Reputation : 94
Points : 7895
Kayıt tarihi : 23/01/08
vgokhan- SUPER MODERATÖR
-
Mesaj Sayısı : 7173
Nerden : aquaticforum
Reputation : 94
Points : 7895
Kayıt tarihi : 23/01/08
vgokhan- SUPER MODERATÖR
-
Mesaj Sayısı : 7173
Nerden : aquaticforum
Reputation : 94
Points : 7895
Kayıt tarihi : 23/01/08
Geri: ANNELER GÜNÜ KUTLU OLSUN!
En son vgokhan tarafından C.tesi Mayıs 07, 2011 10:15 am tarihinde değiştirildi, toplamda 2 kere değiştirildi
vgokhan- SUPER MODERATÖR
-
Mesaj Sayısı : 7173
Nerden : aquaticforum
Reputation : 94
Points : 7895
Kayıt tarihi : 23/01/08
vgokhan- SUPER MODERATÖR
-
Mesaj Sayısı : 7173
Nerden : aquaticforum
Reputation : 94
Points : 7895
Kayıt tarihi : 23/01/08
vgokhan- SUPER MODERATÖR
-
Mesaj Sayısı : 7173
Nerden : aquaticforum
Reputation : 94
Points : 7895
Kayıt tarihi : 23/01/08
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz