Mamut Kılları, Genetik Biliminin Hizmetinde
1 sayfadaki 1 sayfası
Mamut Kılları, Genetik Biliminin Hizmetinde
Genetik bilimciler, Rusya’nın tundra bölgesinde buldukları 10 adet
mamut fosiline ait kıl örneklerini kullanarak elde ettikleri gen
dizilimlerini bir araya getirerek, Sibirya mamutlarının (Mammuthus
primigenius) DNA haritasının bir taslağını oluşturmayı başardılar.
Yaklaşık 50 bin yıl öncesine ait dünyanın en eski DNA örneklerinden
oluşan çalışma, tarih öncesine ait DNA örneklerini elde etmek için kıl
ve saç örneklerinin başarıyla kullanılabileceğinin de bir göstergesi.
Sibirya mamutlarının DNA haritası ilk kez 2005 yılında çıkarılmıştı.
Ancak, 10 bireyden elde edilen sonuçların bu şekilde birleştirilmesi,
nesli tükenmiş canlılara ait genetik veri bankasının geleceği açısından
büyük önem taşıyor. Şimdiye kadar, tarih öncesi canlıların DNA
örneklerinin elde edilmesinde sıklıkla kemikler kullanılıyordu. Kıl ve
saçtaki genetik madde, kemikte olduğu kadar iyi saklanamasa da, tundra
örneklerinde olduğu gibi korunabildiği zaman çok daha az oranda
biyolojik indirgenmeye uğramış oluyor. Tekniğin kuş tüylerinde de işe
yarayıp yaramayacağını denemeye hazırlanan araştırmacılar, bu sayede
yıllardır müzelerde bekleyen fosiller üzerinde genetik çalışmalar
yapılabileceğini belirtiyorlar.
kaynak:nature.com
mamut fosiline ait kıl örneklerini kullanarak elde ettikleri gen
dizilimlerini bir araya getirerek, Sibirya mamutlarının (Mammuthus
primigenius) DNA haritasının bir taslağını oluşturmayı başardılar.
Yaklaşık 50 bin yıl öncesine ait dünyanın en eski DNA örneklerinden
oluşan çalışma, tarih öncesine ait DNA örneklerini elde etmek için kıl
ve saç örneklerinin başarıyla kullanılabileceğinin de bir göstergesi.
Sibirya mamutlarının DNA haritası ilk kez 2005 yılında çıkarılmıştı.
Ancak, 10 bireyden elde edilen sonuçların bu şekilde birleştirilmesi,
nesli tükenmiş canlılara ait genetik veri bankasının geleceği açısından
büyük önem taşıyor. Şimdiye kadar, tarih öncesi canlıların DNA
örneklerinin elde edilmesinde sıklıkla kemikler kullanılıyordu. Kıl ve
saçtaki genetik madde, kemikte olduğu kadar iyi saklanamasa da, tundra
örneklerinde olduğu gibi korunabildiği zaman çok daha az oranda
biyolojik indirgenmeye uğramış oluyor. Tekniğin kuş tüylerinde de işe
yarayıp yaramayacağını denemeye hazırlanan araştırmacılar, bu sayede
yıllardır müzelerde bekleyen fosiller üzerinde genetik çalışmalar
yapılabileceğini belirtiyorlar.
kaynak:nature.com
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz